Göçmen kaçakçılığı suçu diğer ismiyle mülteci kaçakçılığı cezası, göçmen kaçakçılığı suç mudur? göçmen kaçakçılığı suçu yargıtay kararları ve kanunu, baz alınarak makalemiz sizlere bilgi vermek için yazılmıştır.
Göçmen kaçakçılığı suçu hakkında bahsetmeden önce göç nedir sorusunu cevaplıyoruz. Göç birtakım sebeplerle insanların bulundukları yerden başka bir yerleşim yerine (bir başka ülkeye) gitmeleri olarak tanımlanır. Bahsettiğimiz bu sebepler siyasal, ekonomik veya toplumsal sebepler olabilmektedir. İşte göçmen de, oturmuş olduğu yerleşim yerini bırakıp farklı bir yere gitmek ve yerleşmek zorunda kalan kimsedir. Göçmen kaçakçılığı Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol’de “doğrudan veya dolaylı olarak, mali veya diğer bir maddi çıkar elde etmek için, bir kişinin vatandaşlığını taşımadığı veya daimi ikametgah sahibi olmadığı bir Taraf Devlete yasadışı girişinin temini” olarak tanımlanmıştır. TCK’de bu suçun düzenlenmesi Türkiye’nin ilgili protokolü onaylamış olmasının bir gereğidir. Buna göre göçmen kaçakçılığı bir kimsenin maddi çıkar amacıyla kişiyi bir ülkeye yasadışı yollardan sokmasıdır. Bu suç aynı zamanda kişinin daimi ikametgahı olmamasına rağmen ülkede kalmasını sağlamak şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir.
İçindekiler
Göçmen Kaçakçılığı Suç Mudur?
Göçmen kaçakçılığı suç mudur (mülteci kaçakçılığı) Türk Ceza Kanunu (TCK)’nda düzenlenmiş bir suçtur. TCK madde 79’a göre “Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
- a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
- b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.”
Göçmen kaçakçılığı suçunun oluşabilmesi için doğrudan ya da dolaylı olarak maddi yarar elde etme maksadı bulunması gerekmektedir. Göçmenler çoğunlukla suç örgütleri aracılığıyla kaçırılmaktadır.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz maddeye göre göçmen kaçakçılığı suç mudur sorusunu cevapladık, seçimlik hareketli bir suçtur. Bu suç, maddenin a ve b bendinde belirtilen yollar ile işlenebilmektedir.
Göçmen kaçakçılığı kanunu ile ilgili daha detaylı bilgi almak için ceza avukatı ile iletişim bölümüne tıklayarak bize ulaşabilirsiniz.
Göçmen Kaçakçılığı (Mülteci Kaçakçılığı) Cezası
Göçmen kaçakçılığı cezası nedir? Göçmen kaçakçılığı, mülteci kaçakçılığı cezası TCK madde 79’da düzenlenmiş olup bu suç için hapis ve adli para cezası öngörülmüştür. mülteci kaçakçılığı bir yabancıyı ülkeye sokmak ya da ülkede kalmasına imkan sağlamak veya Türk vatandaşı ya da yabancının yurt dışına çıkmasını sağlamak suretiyle yapılır ise, suçu işleyen kimse üç yılda sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Kanun, ilgili maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında cezanın artırılacağı halleri düzenlenmiştir. Buna göre, göçmen kaçakçılığı , suçunun mağdurların hayatı açısından tehlike arz etmesi, veya onur kırıcı bir muameleye maruz bırakarak işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılacaktır. Ancak göçmen kaçakçılığı suçu bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş ise verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
Tüzel kişilere hapis cezası verilemez. Göçmen kaçakçılığı cezası suçunun faili de bir tüzel kişi olamaz. Ancak, tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmiş ise, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanacaktır.
Göçmen Kaçakçılığı Ve İnsan Ticareti Suçlarının Ayırımı Nedir?
Göçmen kaçakçılığı yani mülteci kaçakçılığı, insan ticareti suçu ile oldukça sık karıştırılmaktadır. İnsan ticareti Kanunda “Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla…” olarak düzenlenmiştir. Ancak göçmen kaçakçılığı suçu, “Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla…” işlenebilmektedir. İnsan ticareti suçunda ortada fuhuşa zorlamak, esaret altında bırakmak gibi bir sömürü söz konusudur. Suçu işleyenler her ne kadar zorlama yoluyla mağdurun rızasını alsalar dahi bu sayılan amaçlarla suç oluşturan fiillerin varlığı rızayı geçersiz kılacaktır. Göçmen kaçakçılığında ise her ne kadar maddi menfaat sağlamak amaçlansa da zorlama yoktur, mağdur kişilerin rızası bulunmaktadır. Yine de bu rıza suç oluşturan fiilin varlığı halinde geçersiz olacaktır. İnsan ticareti suçu daha ağır yaptırımlara bağlanmıştır. Hapis cezasının alt sınırı göçmen kaçakçılığında üç yıldan başlarken insan ticaretinde sekiz yıldır. İnsan ticareti suçu yurt sınırları içerisinde işlenebilmekte olup göçmen kaçakçılığı ile bu noktada ayrılmaktadır. Göçmen kaçakçılığı suçu cezası yurt dışından Türkiye’ye ya da Türkiye’den yurtdışına göçmen sokmak suretiyle işlenebilecektir. İki suç da kasten işlenen suçlardandır. Teşebbüs aşamasında kalındığı takdirde her iki suç da tamamlanmış gibi cezalandırılacaktır.
Hangi Yollarla Göçmen Kaçakçılığı (Mülteci Kaçakçılığı) Suçu İşlenir?
Göçmen kaçakçılığı suçu yani mülteci kaçakçılığı cezası seçimlik hareketli bir suçtur. Bu suçun işlenmesi,
-Türkiye’den sınır dışına Türk veya yabancı insan kaçırma yoluyla,
-Bir yabancıyı Türkiye’ye sokma yoluyla,
-Yabancının daimi ikametgah izni olmamasına rağmen Türkiye’de kalmasına yardım etme, kalmasını sağlama yoluyla gerçekleşebilmektedir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Yargıtay Kararları
Göçmen kaçakçılığı suçu yargıtay kararları hakkında; göçmen kaçakçılığı pek çok Yargıtay Kararına konu olmuştur. Göçmen kaçakçılığı yargıtay kararlarına göz atmak gerekirse:
2012/1085 esas nolu göçmen kaçakçılığına teşebbüs suçuna dair kararda: yasadışı yollarla Türkiye’ye gelip Yunanistan’a gitmek isteyen göçmenlerin sanıklara ait işyerinde barındırılıp ihtiyaçlarının karşılandığı kanıtlanmıştır. Sanıkların bu eylemleri yerel mahkeme tarafından göçmenlerin yurt dışına çıkmalarına imkân sağlamaya teşebbüs suçu olarak belirlenmiştir. Suçun teşebbüs aşamasında kalıp tamamlanmış gibi cezalandırılacağı kararına Yargıtay “suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” hükmünün suçun işlendiği tarihten sonra eklenmesi, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanuna göre bu karar varılamayacağı gerekçesiyle uyuşmazlığın Kanun maddesinin değişiklikten önceki haline göre çözümlenmesi gerektiği kanaatine varmıştır. Bu itibarla teşebbüsün suçun tamamlanmış hali gibi cezalandırılacağına ilişkin hükmü uygulayan yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2101/2014 esas nolu kararında göçmen kaçakçılığı suçunun işlenebilmesi için maddi menfaat temin edilmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Karara konu olayda, sanık kayınbiraderi ve arkadaşının kardeşi olan şahısları hususi aracıyla yurt dışına götürürken gümrükte yakalanmıştır. Mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle sanığa yüklenen suçtan dolayı mahkumiyetine verilen kanuna aykırı hükmün bozulması kararı verilmiştir.
Göçmen kaçakçılığı suçu yargıtay kararlarlarına bir başka örnekte ise:
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2009/15146 esas nolu ve 2011/9465 karar nolu 14.9.2011 tarihli kararına konu olayda yasadışı yollarla yurt dışına çıkmak isteyen iki göçmen yük gemisinde çalışan sanıkla anlaşarak İzmir limanında kaçak olarak gemiye biniyor. Göçmenler gemi personeli tarafından 12.05.2005 tarihinde yakalanıp kamaraya kapatılıyor. Gemi yurt dışından İzmire döndüğünde ise 2005 yılının temmuz ayında sanıklar kolluk güçlerine teslim ediliyor. Suçun tamamlanma tarihi göçmen sanıkların yakalandığı tarih olarak belirlenmiştir. Ancak TCK’nin “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü ile “lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü uyarınca 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK olaya uygulanarak hüküm kurulması gerektiğine karar verilmiştir. İlgili kanunların karşılaştırılması suretiyle lehe olan hükmün sanığın gemi kaptanı tarafından kolluğa teslim edildiği tarihin suç tarihi kabul edilmesine karar verilmiş olup sanıkların yakalandığı tarihin suç tarihi olarak belirlenmesi kararının bozulmasına hükmolunmuştur.