Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığında sonuçlanma süresi anlaşmalı boşanma davalarına göre çok daha uzun sürebilmektedir. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığında 1-2 yıldan daha uzun sürebilmektedir. Bu davalar taraflar arasında anlaşma sağlanamaması nedeniyle açılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’na göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılması genel boşanma sebebidir. Şiddetli geçimsizlik içinde her türlü nedeni barındırabilmektedir. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında mahkeme tarafların yakın çevresinden akrabalarını veya arkadaşlarını çağırıp görüşlerini dinlemektedir. Bu şekilde boşanma davaları iki taraf içinde hem maddi hem de manevi olarak zordur. Davanın açılması ve işleyişi ile ilgili protokoller ve belgelerin hazırlanması bu süreçte alanında uzman bir avukat veya bu avukatları bünyesinde barındıran kuruluşlardan yardım alınmasını gerektirmektedir. Özel boşanma sebeplerinde ise sebep ve ispatının mahkemeye sunulması yeterli olmaktadır. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldıktan sonra uzun sürelerde sonuçlanmasının nedeni ise tarafların birbiriyle anlaşamaması veya sundukları gerekçelerin ispat edilememesinden kaynaklanmaktadır.
İçindekiler
Şiddetli Geçimsizlik (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması) Nedeniyle Boşanma Davası
Türk Medeni Kanunu’na göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılması; ‘Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.’ Şeklindedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile dava açmak isteyen tarafın bu davayı açması için bazı şartlar vardır. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma davasının kabul edilmesi için tarafların birbiriyle yaşaması beklenemez hale gelmiş olmalıdır. Bu yüzden ev içindeki küçük tartışmalar bir şiddetli geçimsizlik nedeni değildir. Tarafların birbirlerinin kişilik haklarını hiçe sayacak davranışlarda bulunması şiddetli geçimsizlik nedenidir. Bu davranışları tek tarafın göstermesi şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmasını engellemez. Bu tür şartların olmasının nedeni yasa koyan merciin aileye verdiği önemdir.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Şiddetli geçimsizliğin oluşması çiftlerin anlaşamaması demektir. Aile içinde olan bu geçimsizlik açılan davalarda da tarafların anlaşamaması anlamına gelmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları çok daha kısa sürelerde sonuçlanırken şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma davaları çok daha uzun sürmektedir. Tarafların durumuna göre 1-2 yıl veya daha fazla sürebilen şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davaları tarafları hem maddi hem de manevi olarak olumsuz etkilemektedir. Tam da burada taraflar dava açılma aşamasından itibaren eğer alanında uzman boşanma avukatları gibi kişi veya bu kişileri barındıran kuruluşlardan danışmanlık ve avukatlık hizmetleri almaları davanın sonuçlanma süresini kısaltmaktadır. Anlaşmalı boşanmalara göre çok daha zor süreçleri olan bu davalar her tür belge, ispat ve savunmalarında alanında uzman avukatlarla çalışılması en doğru karar olacaktır.
Şiddetli Geçimsizlik Sebebiyle Boşanmaların Artması
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması günümüzde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Halk dilinde şiddetli geçimsizlik olarak adlandırılsa da esasında bu boşanma sebebi kanunda evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak yer almaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, Türk Medeni Kanunu’nda 166. maddede düzenlenmiş olup bu durum pek çok evlilikte ortaya çıkabilecek bir sorundur. Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması halinde genel bir boşanma nedeninin varlığından söz etmemiz gerekecektir.
Boşanma, eşler hayattayken eşlerden birisinin açacağı dava sonucunda hakim tarafından evlilik birliğine son verilmesidir. Boşanmanın söz konusu olabilmesi için kanunda belirtilmiş olan nedenler birisine dayanılarak davanın açılmış olması gerekir. Uygulamada en çok şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açıldığını görmekteyiz. Genel bir boşanma sebebi olduğundan dolayı ispat ve deliller bakımından bir sınırlamaya tabi tutulması tarafların çoğu kez buna dayanarak boşanma davası açmasına olanak tanımaktadır. Şiddetli geçimsizlik, ileride açıklayacağımız gibi içerisine hemen hemen her nedenin dahil edilebileceği bir kanuni dayanak olduğundan dolayı da dava açmak isteyen eşler sık sık TMK m.166’yı sebep göstermektedirler. TMK m.166’ya göre, eğer evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek kadar sarsılmış işte eşlerden birisi boşanma davası açabilebilecektir.
Aynı zamanda maddenin ikinci fıkrasına göre, davacının kusurunun daha ağır olduğu hallerde davalının buna itiraz hakkı olduğu hükmü yer almaktadır. Fakat eğer itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğine sahipse ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış ise, bu durumda hakim davanın boşanmayla sonuçlanmasına karar verecektir. Kanun metninden de anlaşıldığı üzere şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için evlilik birliği öyle bir hasara uğramış olmalıdır ki, artık eşlerden evliliğinin devamını getirmeleri ve ortak hayat sürmeleri beklenememelidir. Ancak eşler arasında var olan geçimsizliğin bir boşanma sebebi olup olmadığına hakim karar verecektir. Aynı zamanda affedilmiş veya hoş görülmüş olan davranışlar şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davasına dayanak teşkil edemeyecektir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanarak eşlerden birisinin boşanma davası açması yeterli olduğu gibi evliliğin yalnızca eşlerden birisi için çekilmez hale gelmiş olması da yeterli görülmektedir.
Ülkemizde gerçekleşen boşanmaların yarısından fazla evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle gerçekleşmektedir. Buna dayanarak açılacak olan boşanma davalarında taraflardan illa birisinin kusurlu olması gerekmemektedir. Kusurun oranı yalnızca itiraz hakkının doğması bakımından önem taşıyacaktır. Bu yüzden her iki tarafın da kusuru olmadığı halde hakim, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verebilecektir.
Şiddetli Geçimsizlikte Boşanma Nedenleri Nelerdir?
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması halinde davayı açan tarafın, genel bir boşanma nedenine dayandığını söylememiz gerekecektir. Ancak kanunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının yanı sıra farklı ve özel boşanma nedenleri de öngörülmüştür. Bunlardan birisi de zinadır. Zina, evlilik birliği içerisindeki sadakat yükümlülüğüne eşlerden birisinin aykırı davranması halinde ortaya çıkacak olan özel boşanma nedenidir. Bu sebeple açılacak olan boşanma davalarında dikkat edilmesi gereken en önemli husus 6 aylık hak düşürücü sürenin varlığıdır. Zinayı affeden eşin hakkı kaybolacağı gibi zinayı öğrendikten sonra 6 ay içerisinde bu sebebe dayanarak boşanma davası açmayan eşin de hakkı ortadan kalkacaktır.
TMK’da yer alan özel boşanma nedenlerinden bir diğeri ise cana kastetmektir. Eşlerden birisinin diğerinin canına kastetmesi halinde, canına kastedilen eş, buna dayanarak boşanma davası açabilecektir. Tıpkı zinada olduğu gibi öldürmeye teşebbüste de 6 aylık hak düşürücü süre ve eşin affı önemlidir. Eş, öldürmeye teşebbüs affederse ya da bunu öğrendikten sonra 6 ay içinde boşanma davası açmazsa daha sonra bu sebebe dayanarak boşanma davası açması mümkün olmayacaktır. Pek kötü davranışta bulunma hali de TMK’da özel boşanma nedenleri arasında yerini almıştır. Eşlerden birisinin diğerine kötü muamelede bulunması yani fiziki, duygusal veya ekonomik şiddet uygulaması halinde bu muameleye maruz kalan eş, 6 ay içerisinde bu nedene dayanarak boşanma davası açabilecektir. Pek kötü muamelede önemli olan muamelenin yoğunludur. Eğer eş, karşı karşıya kaldığı bu durumu affederse bu sebeple boşanma davası açamayacaktır. Ağır derecede onur kırıcı davranışa maruz kalan ve küçük düşürülen eş de belirtmiş olduğumuz süre içerisinde eşine karşı boşanma davası açma imkanına sahiptir.
Eşlerden birisinin diğer eşi küçük düşürücü suç işlemesi ve işlenen suçun diğer eş bakımından evliliği devam ettirmesini olanaksız hale getirmesi, boşanma davası açılması için TMK’da belirtilen özel sebeplerdendir. Söz konusu suçlardan en sık karşılaşılanı cinsel saldırı ve hırsızlık suçudur. Haysiyetsiz yaşam sürme ve akıl hastalığı da özel boşanma nedenlerindendir. Ancak akıl hastalığının boşanma sebebi sayılabilmesi için hastalığın tedavisinin mümkün olmadığı ilgili kurumlardan alınan rapor ile ispat edilmelidir. TMK’da yer alan özel boşanma sebeplerinden sonuncusu ise eşlerden birinin terk halidir. Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla eşini terkederse ya da haklı bir sebep olmadan müşterek konuta geri dönmezse bu durumda terkedilen eş, boşanma davası açabilecektir.
Şiddetli Geçimsizlikte Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasının Sebepleri
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması, pek çok eşin boşanmak için başvurduğu bir dayanaktır. Fakat evlilik birliğinin hangi durumlarda temelinden sarsıldığını söylememiz mümkün olacaktır? Yargıtay’ın verdiği kararlar doğrultusunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylardan bazılarını şu şekilde belirtebiliriz: Eşi, hasta yatağında bırakıp gitmek, aşırı kıskançlık, aşırı içki içmek, kadının çocuklarının temizliğine bakmaması, üvey eşin çocuğa kötü davranması, aile sırlarını açıklamak, kadının kocasından izin almadan yurtdışına gitmesi, karşılıklı hakaret etmek, eşe beddua etmek, eşle alay etmek veya eşe iftira atmak. sarhoş halde ev eşyalarını kırmak, kadının kaynanası ile birlikte oturması gibi. Bu örnekleri çoğaltmak elbette verilen kararlar doğrultusunda mümkündür. Fakat Yargıtay’a göre bazı hallerde de şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması mümkün olmamaktadır. Örneğin, kısırlık veya eşler arasındaki yaş farkı nedeniyle şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması mümkün değildir. Yani bu durumlar, Yargıtay tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelmemektedir.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Açılan Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açıldığı zaman bu davanın ne kadar sürede sonuçlanacağı tarafların en çok merak ettiği konular arasında yer almaktadır. Davanın sonuçlanmasında mahkemelerin iş yükü önemli olduğu gibi aynı zamanda tanıkların dinlenmesi için geçen süreler de davayı uzatabilmektedir. Bu sebeple evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açılmak istendiği takdirde eldeki deliller ve dilekçe eksiksiz bir şekilde mahkemeye sunulmalıdır. Ancak bu şekilde davanın kısa sürede sonuçlanması mümkündür. Aynı zamanda bu süreçte bir boşanma avukatından yardım almak da davanın çabuk neticelenebilmesi adına önem taşıyacaktır. Hukuki prosedürlerin doğru bir şekilde işlemesi ve hakların korunabilmesi adına mutlaka boşanma avukatına danışılmalıdır.