Vasiyetnamenin Tenfizi Davası Nasıl Açılır?

  1. Topo Hukuk
  2. Miras Hukuku
  3. Vasiyetnamenin Tenfizi Davası Nasıl Açılır?
vasiyetnamenin tenfizi davasi

Vasiyetnamenin tenfizi, bir kimsenin ölümünen sonra hüküm doğurmak üzere yapmış olduğu irade beyanına verilen isim olmakla beraber vasiyetnamenin tenfizi ise beyan edilen irade beyanının yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Yani vasiyetin tenfizi, vasiyetnamenin yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Vasiyetnameyi saklayan herkes kişinin ölümünün ardından bunu Sulh Hukuk Mahkemesine vermek zorundadır. Vasiyetnamenin mahkemeye verildiği günden itibaren en geç 1 ay içerisinde mahkeme tarafından açılması gerekmektedir.

Vasiyetnamenin tenfizi birkaç adımda gerçekleştirilmektedir. Öncelikle noterler, vasiyet düzenlendikten sonra bu durumu vasiyet eden kişinin nüfus kütüğüne şerh verilmek üzere ilgili nüfus müdürlüğüne bildiriyor. Böylece sulh hukuk hakimleri vasiyetten haberdar oluyor. Daha sonra Sulh Hukuk Mahkemesi vasiyetnamenin bir örneğini noterden talep ediyor ve ardından vasiyetin açılacağı gün mirasçılara bildiriliyor. Mahkemenin davetine rağmen hiç kimse gelmemiş olsa bile mahkeme yine de vasiyeti açacaktır. Mirasçılara bildirilen gün ve saatte vasiyetname açıklanıyor. Eğer mirasçılar söz konusu vasiyete itiraz etmezlerse kendilerine mirasçılık belgesi veriliyor. Kanun yolları açık ve temyizi kabil olmak üzere verildiğinden dolayı bu kararın kesinleşmesi gerekmektedir. Vasiyetnamenin tüm mirasçılar tarafından itiraz edilmemiş ya da itiraz edilmiş olsa dahi bu itiraz ve davalar sonuçlanmışsa artık bu karar bir vasiyetin tenfiz kararı olacaktır ve vasiyet uygulama alanı bulacaktır.

Vasiyetnamenin tenfizi ve diğer hususlarda miras hukuku alanında uzman bir avukata danışılması yerinde olacaktır. Zira avukat, gerekli prosedürler konusunda mirasçıları aydınlatacak olup herhangi bir kayıp yaşamamaları adına gerekli işlemleri vaktinde ve usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirecektir. Bu nedenle gerek vasiyetnamenin hazırlanmasında gerekse vasiyetnamenin tenfizi ve diğer aşamalarda mutlaka bir miras avukatı ile birlikte çalışılmalıdır.

Vasiyetname Türleri Nelerdir? Resmi ve El Yazılı Vasiyetname

Vasiyetin tenfizi başlığı altında ele almamız gereken önemli konulardan birisi de vasiyetname türlerinin neler olduğudur. Vasiyetnameler; el yazılı vasiyetname, sözlü vasiyetname ve resmi vasiyetname olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Her üç vasiyetnamenin de düzenleniş biçimi ve geçerlilik şartları farklılık göstermektedir.

Resmi vasiyetname: Miras bırakmak isteyen kişinin gerçekleştirmek istediği işlemi resmi memura bildirmesiyle oluşturulan vasiyetnamedir. Bunun üzerine memur vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir. Miras bırakan bunu okuduktan sonra imzasını atar. Vasiyetnameye tarih ve imza konulmasının ardından miras bırakan kişi vasiyetnameyi okuduğunu ve söz konusun vasiyetnamenin kendisinin son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakan kişiyi tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazar veya yazdırırlar, ardından da bunun altını imzalarlar.

Şunu belirtmeliyiz ki vasiyetnamenin içeriğinin tanıklara bildirilmiş olması bir zorunluluk değildir. Eğer miras bırakan vasiyetnameyi okuyamaz ya da imzalayamazsa bu durumda memur iki tanığın önünde vasiyetnameyi okuyacaktır. Bunun ardından miras bırakan vasiyetnamenin kendisinin son arzularını içerdiğini beyan edecektir. Bunun üzerine tanıklar vasiyetnamenin kendi önlerinde miras bırakana okunduğunu da beyan ederek vasiyetnameyi imzalarlar.

El yazısı vasiyetname: Tamamiyle miras bırakan tarafından yazılmaktadır. Bu vasiyetnamede miras bırakanın imzası olmakla beraber ayrıca düzenlenme tarihi ve yeri de belirtilmiş olmaktadır. Yapılan vasiyetname açık veya kapalı bir şekilde notere ya da sulh hukuk hakimliğine muhafaza edilmesi için bırakılabilmektedir. Sözlü vasiyetname ise ancak birtakım koşulların varlığı halinde yapılabilmektedir. Yani seçimlik bir durum söz konusu değildir. Eğer resmi ya da el yazılı vasiyetname düzenlenmesine olanak yoksa sözlü vasiyetname yoluna başvurulabilir. Yakın ölüm tehlikesi, deprem, yangın ve savaş gibi olağanüstü hallerde iki tanık huzurunda sözlü olarak vasiyette bulunulabilir. Bu durumda tanıklar en kısa sürede miras bırakanın vasiyetini açıklayan bir tutanak düzenlemeli ve hakime başvurmalıdırlar. Olağanüstü durumlar söz konusu değilse ve resmi ya da el yazılı vasiyetname yapma imkanı mevcutsa sözlü vasiyetname yapılması hukuken mümkün olmayacaktır.

Vasiyetname Tenfizi ve Mirasçı Atama

Vasiyetnamenin tenfizi konusu altında aynı zamanda mirasçı atama da önemli bir yere sahiptir. Miras bırakanın vasiyetname düzenleyerek kanuni mirasçılarının yanı sıra bunlarda başka kimseleri de mirasçı olarak atamasına mirasçı nasbı denmektedir. Miras bırakan gerçek veya tüzel kişiyi mirasçı olarak atayabilir. Aynı şekilde devletin de mirasçı olarak gösterilmesi mümkündür. Birden çok kimsenin mirasçı olarak atanması mümkün olduğu gibi bunun bedelli ya da bedelsiz olarak gerçekleştirilmesi mümkündür.

Vasiyetname ile mirasçı atanmış olup da hakları kanuni mirasçılar ve diğer ilgililer tarafından itiraza uğramamış olan kimseler itiraz için yapılan tebliğ gününden itibaren 1 ay geçtikten sonra mirasçılık sıfatları için kendilerine atanmış mirasçı olduklarını gösterecek olan belgeyi sulh hakiminden isteyebileceklerdir. Eğer vasiyetnameye itiraz var ise bu durumda itirazın sonuçlanmasının ardından bu belgenin istenmesi karara göre mümkün olacak ya da olmayacaktır. Kanuni mirasçılara verilecek olan evrakta ise atanmış mirasçı ya da mirasçıların da gösterilmesi gerekmektedir.

Vasiyetnamenin İptali Nasıl Olur?

Vasiyetin tenfizi başlığı altında ele almamız gereken son konu ise vasiyetnamenin iptalidir. Bazı hallerde vasiyetnamenin tenfizi uygulama alanı bulmayacak olup bunun iptali gerekmektedir.

Vasiyetnamenin iptaline sebep olacak olaylar:

  • Kişinin vasiyetname yapabilmesi için on beş yaşını doldurmuş olmamamış ve ayırt etme gücüne sahip değilse,
  • Vasiyetname, kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa,
  • Vasiyetname, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
  • Vasiyetnamenin içeriği, bağlandığı koşullar, yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırıysa,
  • Vasiyetnamenin miras bırakanın tasarruf ehliyeti olmadığı sırada yapılmışsa,

mirasçılar veya vasiyet alacaklısı bunun iptalini talep edebilecektir.

Vasiyetnamenin iptalini gerektiren sebeplerden birisi de içeriğinin, bağlandığı koşulların ya da yüklemelerin hukuka veya aykırı olmasıdır. Bu durumda da vasiyetin iptali istenebilecektir. Ayrıca vasiyetname, kanunda öngörülmüş olan şekil şartlarına uygun bir şekilde yapılmamışsa iptali gerekecektir. Bu nedenle vasiyetnamenin kanunda öngörülen şekil şartlarına bağlı kalınarak yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu sebeplerden dolayı vasiyetin iptali davası açılması mümkündür. Dava, vasiyetnamenin iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçılar ya da vasiyet alacaklısı tarafından açılabilmektedir. Bu dava, lehine vasiyet yapılan kişilere karşı açılan bir davadır. Fakat şunu belirtmeliyiz ki vasiyet eden hayatta olduğu müddetçe vasiyetnamenin iptali davası açılması mümkün olmayacaktır.

Vasiyetnameye itiraz da, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrenmiş olduğu tarihten itibaren başlayarak 1 yıl içinde açılmalıdır. Aynı zamanda her halde vasiyetnamenin açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden iyiniyetli davalılara karşı 10 yıl, iyi niyetli olmayan davalılara karşı ise 20 yıl içinde açılması gerekmektedir. Dava, miras bırakanın son yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacaktır. Gerek vasiyetnamenin tenfizi gerekse vasiyetnamenin iptali gibi konularda sürecin hızlı ve doğru bir şekilde ilerlemesi adına bir miras avukatına danışılması faydalı olacaktır.

Yayım tarihi: 18 Kas 2015