Yaş büyütme ve değiştirme davasına günümüzde pek çok kişi için özellikle nüfusa erken ya da geç kaydedildiğinden dolayı başvurmaktadır. Çünkü yaşın doğru yazılmamış olması bu kişilere hayatlarının bazı dönemlerinde zoruluklara sebep olmaktadır. Yalnızca bu nedenle değil; farklı sebepler neticesinde de kişilerin yaş büyütme ve yaş değiştirme davası açtığını görmemiz mümkündür.
Yakın zamanda bedelli askerlik konusu gündeme gelmiş olup buna göre yaşı uygulan olan birçok erkek bu uygulamadan faydalanma imkanı bulmuştur. Fakat bir şekilde nüfusa geç yazılmış olanlar bu uygulamadan faydalanamamıştır. İşte bu gibi durumların oluşmaması için yaş büyütme ve değiştirme davası büyük önem arz etmektedir. Yaş değişikliği, gerek eğitim ve öğretim yaşamı bakımından gerekse devlete bağlı kurumlarda yer alma konusundan bakımından ayrı bir yere sahiptir. Yaş değişikliği, yaş büyütme veya yaş küçültme şeklinde gerçekleşmekte olup her ikisi de aynı hukuk kurallarına tabidir ve yargı da her iki dava şeklini birlikte ele almaktadır.
Yaş değişikliğine yönelik düzenleme Nüfus Kanunu’nda yer almaktadır. Buna göre, yaş büyütme ve değiştirme davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yaş büyütme ve küçültme davalarında yetkili mahkeme ise ilgilinin oturduğu yer mahkemesi olacaktır. Ceza mahkemelerinde yapılacak olan yaş düzeltme işlerinde nüfus başmemuru veya nüfus memuru taraf olarak bulunacaktır. Verilecek olan mahkeme kararına karşı yargı yolu açıktır. Yaş değişikliği davası yalnızca bir kez açılabilir. Sonradan yaşın büyültülmesine ya da küçültülmesine ilişkin dava açılması söz konusu değildir. Bu konuda uzman bir avukat ile birlikte çalışmak, izlenmesi gereken prosedürlerin bilinmesi ve davanın takibinin doğru bir şekilde gerçekleştirilebilmesi adına önem taşımaktadır. Yaş büyütme ve yaş değiştirme davası alanında uzman bir avukat, kişiler açısından karmaşık görünen işleri kendi başına kolaylıkla halledecek ve davayı vekili adına takip edebilecektir.
Yaş Büyütme ve Değiştirme Davası Şartları Nelerdir?
Yaş büyütme ve değiştirme davası açılabilmesi için bazı koşulların varlığı aranmaktadır. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki nüfusa kayıtılı olan doğum tarihinde ay ve gün yazılmamış olan kişi, doğduğu yılın temmuz ayının birinci günü doğmuş kabul edilmektedir. Doğduğu ay belli olmasına rağmen günü belli değilse, o zaman doğduğun ayın birinci günü doğum günü olarak kabul edilmektedir. Doğumdan ya da gizli nüfustan kütüğe kaydedilmiş olan kimseler yaş büyütme ve değiştirme davası her zaman açabilmektedirler. Bu hususta herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Eğer kişi, genel yazım suretiyle nüfusa kaydedilmiş ise 18 yaşını bitirdikten ya da ilk nüfus cüzdanını aldığı tarihten itibaren 6 ay içerisinde yaş büyütme veya küçültme davasını açabilecektir. Burada belirtilmiş olan süre hak düşürücü nitelik taşıdığından dolayı sürenin dolmasından sonra söz konusu davanın açılması mümkün olmayacaktır.
Yaş büyütme ve değiştirme davası açmak isteyen kişinin dış görünüşü, nüfusta belirtilen yaşa uygun olmamalıdır. Bu davanın açılması ve istenilen şekilde sonuçlanabilmesi için gerekli olan en önemli şartlardan biri budur. Eğer kişi yaşını büyütmek için dava açmışsa, büyütmek istediği yaşta olan kardeşinin olmaması gerekmektedir. Kişi eğer yaşını küçültmek istiyorsa, nüfusa yazım gününden daha önceki bir tarihte doğmuş olduğunu iddia etmesi gerekecektir. Aynı zamanda yaş büyütme ve değiştirme davasıyla yaşını değiştirmek isteyen kişinin hastane, doğumevi gibi kurumlarda doğmamış olması da gerekmektedir. Çünkü bu kurumlarda tutulan kayıtlar kesin olduğundan dolayı söz konusu kayıtların yanlış olduğunu ve bu nedenle Yaş küçültme davası ve yaş büyütme davası istendiğini beyan etmek mümkün olmayacaktır.
Mahkeme bu evraka bağlı kalacağından dolayı davanın reddine karar verilecektir. Tüm bunların yanı sıra yaş değiştirmeye yönelik davalar yalnızca bir kez açılabileceğinden dolayı önceden bu konuda herhangi bir davanın görülmemiş olması gerekmektedir. Davayı açmak isteyen kişi reşit ise kendisi açar. Fakat bu kimse eğer reşit değil ise vasisi ya da velisi davayı açabilecektir. Belirtilen şartların var olması halinde dava görülmeye başlanacaktır. Davayı açan kimsenin nüfus kayıtları getirilir ve bunlara dair inceleme yapılır. Aynı zamanda bir ikiz çocuğun olup olmadığına ve anne babasının evlenme tarihine de mahkemece bakılır. Davacının dış görünüşü yaşın büyütülmesi ya da küçültülmesi adına önem arz ettiğinden dolayı mahkeme bu durumu da göz önünde bulunduracaktır.
Yaş Değişikliği Davasında Hukuki Süreç
Yaş büyütme ve değiştirme davası süreci içerisinde hukuki süreç ilk olarak davacının belirtmiş olduğumuz şartları taşıyıp taşımadığına yönelik inceleme yapılmasıyla başlayacaktır. Şartların varlığı halinde bir avukata vekaletname çıkarılarak bilinen iki tanıkla birlikte davanın açılması söz konusu olacaktır. Duruşma gününde mahkeme, daha önce belirtmiş olduğumuz hususları inceyelecek, tanık beyanlarını dinleyecek ve bunun neticesinde bir hüküm tesis edecektir. Verilen karar, gerekçeli olarak yazılacaktır.
Mahkemenin vermiş olduğu yaş değiştirme kararı mahalli bir gazetede ilan edilecektir ve bundan sonra da mahkeme kararı kesinleşmiş olacaktır. Yaş değiştirme davalarında hukuki süreç hemen hemen bu şekilde ilerlemekte olup söz konusu kararın verilmesi ortalama olarak 2 ila 4 ay arasında olmaktadır. Bu durum mahkemenin yoğunluğuna göre değişiklik gösterebileceği gibi yaşını değiştirmek isteyen kişiden kemik yaşı tespitinin talep edilmesi de sürecin uzamasına sebep olacaktır. Mahkemenin davacıdan kemik yaşı tespiti talep etmesi halinde Adli Tıp Kurumu’na gidilecek ve burada tespitin yapılması gerekecektir.
Yaş büyütme ve değiştirme davalarında doğru yerde ve doğru mahkemede dava açılması sürenin olabildiğince kısalmasına yardımcı olacaktır. Hem zaman kaybetmemek adına hem de masraflardan kaçınabilmek adına yaş büyütme veya yaş küçültme davası açmak isteyen kimseler mutlaka bir avukata danışmalı ve onun talimatları doğrultusunda hukuki süreci başlatmalıdır.
Yaş Değiştirmenin Askerlik Durumuna Etkisi
Yaş değiştirmenin askerliğe etkisi merak edilen konulardan birisidir. Bedelli askerlik konusun ülkemizde sıklıkla gündemde olması sebebiyle yaş değiştirmenin askerliği ne yönde etkilediği merak edilen konular arasında yerini almıştır. Fakat şunu belirtmeliyiz ki yaş değiştirmenin bedelli askerliğe veya askerliğe bir etkisi yoktur. Bu husus Askerlik Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, askerlik çağına girdikten sonra gerçekleştirilen yaş değişiklikleri askerlik işlemlerinde dikkate alınmayacaktır. Fakat bu durum mahkeme tarafından resmi hastane kayıtları esas alınarak yapılan yaş değişiklikleri için geçerli değildir.
Bu maddeye göre aynı zamanda yoklamaları sırasında aile kütüğünde yazılı olan yaşlarıyla görünümleri uyumlu olmayanlardan kayden yaş düzeltmelerine engel bulunmayanların yaşlarının düzeltilebilmesi için askerlik şubesi başkanınca cumhuriyet savcısına müracaatta bulunulur. Bunun neticesinde alınan karara göre askerlik yapılır. Dolayısıyla özel durum hariç tutulmak üzere askerlik çağına gelindikten sonra gerçekleştirilen yaş büyütme ve değiştirme davası ya da yaş küçültmenin askerlik görevini yerine getirmede herhangi bir etkisi söz konusu olmayacaktır. İsim değiştirme davası makalemizi okuyarakta isim değiştirme hakkında bilgi alabilirsiniz. Askerlik için yaş büyütme, evlilik için yaş büyütme, yaş büyütmenin dava şartları ve yaş küçültme davası için bize ulaşabilirsiniz.