icra avukati

İcra avukatı çalışma alanı olarak icra hukuku ile alakalı olduğuna göre öncelikle ticaretten bahsetmek yanlış olmayacaktır. İnsanoğlu hayatta kalmak için kendi kendisine yetemeyeceğini anladığı ilk günden itibaren ticaret yapmakta, diğer insanlarla alacak-verecek ilişkilerine girmektedir. İlkel toplumlarda bu alacak-verecek ilişkilerinden doğacak herhangi bir sorun kişinin gidip hakkını bizzat kendisinin almasıyla çözülüyordu. Oysa devlet denilen yapılanmanın ortaya çıkmasıyla bugünkü modern toplumlarda kişinin kendi hakkını kendisinin alması anlamına gelen ihkakı hak kurumu yasaklanmıştır. Bunun yerine devlet cebri icra organları aracılığıyla alacaklının hakkını borçludan alır. Bahsettiğimiz organlar icra hukuku avukatının çalışma araçlarını oluşturmaktadır.

Devletin borçlunun alacaklıya vermekle veya yapmakla yükümlü olduğu şeyi etkili organları eliyle zorla yerine getirmesine icra denir. Peki icra avukatları ne yapar? İcra avukatları icra takibinin başlatılması, yürütülmesi ve alacağın tahsil edilmesi hususlarında alacaklıya hizmet verirler. Ayrıca borçtan nasıl kurtulunacağı, haciz kaldırma işlemleri vb. hususlarında da borçlu kişilere destek vererek çift taraflı bir hizmet yürütebilmektedirler.

İcra Avukatı ile Alacak Takibinin Yapılması

Alacaklı alacak takibini kendisi başlatabileceği gibi hazırladığı bir vekâletname ile avukatı aracılığıyla da icra takibine başlayabilir. Ancak hemen belirtilmelidir ki; icra takibi hukuki bir işlem olduğu için vekâlet ancak bir avukata verilebilir. Üçüncü kişilerin vekâletname ile icra takibi başlatmaları mümkün değildir.

Alacak takibi ilamlı ya da ilamsız olarak başlatılabilir. İlamlı takipten kasıt mahkeme kararı ile icra takibinin başlatılmasıdır. Ancak mahkeme kararı olmasa bile borcu ispat eden başka herhangi bir belge ile de icra takibinin başlatılması mümkündür. Alacaklı ya da vekil avukat yetkili icra dairesine takip talebinde bulunur. İcra dairesi borçlu adına bir ödeme tebliği çıkarır ve borçlu tebliğ kendisine ulaştığı tarihten itibaren 7 gün içinde borcuna itiraz etmezse artık icra takibi kesinleşmiş olur. Kambiyo senedine dayalı takip ve İlamlı icra takibinde ise itiraz süresi 5 gündür.

İcra Avukatı İle Vadesi Gelmiş veya Gelmemiş Borçlarda İhtiyati Haciz İşlemleri

İcra avukatı ile vadesi gelmiş veya gelmemiş borçlarda borçlunun mal kaçırma tehlikesi mevcut ise icra takibine başlanmadan önce borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilir. İhtiyati haciz kararı her tür borç için değil sadece kambiyo senetlerinden, sözleşmelerden, faturadan vs. doğan borçlar için söz konusudur. İhtiyati tedbir kararına başvurmak için aranan dört şart vardır:

  1. Borcun ispatlanabilir bir borç olması.
  2. Borcun rehinle temin edilmemiş olması.
  3. Haciz kararının yetkili mahkemeden alınmış olması.
  4. İhtiyati haciz kararının haksız çıkması durumunda borçlunun uğrayacağı zararı gidermek amacıyla alacaklının alacağının %15’ini mahkemeye teminat olarak yatırması.

İhtiyati tedbir kararına başvurmak için aranan şartlar sağlandıktan sonra şu iki halin varlığı halinde hâkim ihtiyati tedbir kararı verir:

  1. Borçlunun belli bir adresi yok ise.
  2. Borçlu taahhütten kurtulmak için mallarını gizleme, kaçırma vs. yollarına başvurmuş ise.

İpotek ve Rehnin Paraya Çevrilmesi

İpotek bir borç ilişkisinde henüz doğmayan, doğması muhtemel olan veya mevcut bulunan bir alacağın teminat gösterilerek güvence altına alınmasını ifade eder. Buna göre borç ödenince kaldırılması şartıyla borçlu bir taşınmaz üzerinde alacaklı lehine ipotek hakkı tesis edecektir. İpotek taşınmazlar için kurulan rehin hakkıdır. Rehin taşınır mallar için de kurulabilmektedir. Alacağını rehinle teminat altına alan alacaklı borçlu hakkında ipotek veya rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Burada kural ilk olarak rehne başvuru zorunluluğudur. İİK uyarınca alacağın borçlusu iflasa tabi olsa dahi yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilecektir.

İcra avukatı ipotek ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın takibinin gerçekleştirilmesi ile alacaklının haklarının korunmasında önemli bir rol oynar.

Finans, Kredi ve Leasing Sözleşmelerinden Doğan Alacakların Takibi

Kredi sözleşmesi kredi verenin kredi alana, belirli bir sınırda belirli veya belirsiz süre için, sözleşme ile belirlenen şartlarda, krediyi kullandırmayı taahhüt ettiği sözleşmedir. Kredi alan ise bu krediyi faiz, komisyon ile diğer giderlerle birlikte ödemeyi taahhüt etmektedir.

Leasing sözleşmesi bir yatırım malının mülkiyetinin leasing şirketinde kalması fakat kira karşılığında kullanımının kiracıya verilmesi suretiyle kurulmaktadır. Leasing sözleşmesinin kira sözleşmelerinden temel farkı, sözleşmede belirtilen süre sonunda malın mülkiyetinin kiracıya geçiyor olmasıdır.

Finans, kredi ve leasing sözleşmelerinden doğan alacakların takibi işlemleri icra avukatları tarafından gerçekleştirilmektedir.

İhtiyati Haciz Kararı

İhtiyati haciz kararı çıkarılması yoluna başvuran alacaklı genellikle borçlunun mal kaçırmak için malvarlığını başkasına devretmesini önlemeyi amaçlamaktadır. İİK kapsamında düzenlenmiş bu hukuki kurum rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçları için söz konusu olmaktadır. Vadesi gelmeyen borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesi istisnaidir. Yalnız iki halde mümkündür:

1) Borçlunun belirli bir yerleşim yerinin olmaması

2) Borçlunun ödemeden kurtulma amacıyla kaçmaya veya mal kaçırmaya hazırlanması, alacaklının haklarını ihlal edici hileli işlemlere başvurması. Böyle bir borcun alacaklısı borçlunun yedinde bulunan veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacakları ve diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilecektir. Ancak bunun için alacaklının alacağı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeyi ikna edici delil sunma zorunluluğu bulunmaktadır.

Bir mal veya malvarlığı hakkında verilecek ihtiyati haciz kararı geçici bir hukuki korumadır. Bu süreçte alacaklıların haklarının en iyi şekilde korunması için gerekli hukuki işlemlerin gerçekleştirilmesi icra avukatları tarafından sağlanacaktır.

Menfi Tespit Davası

Menfi tespit davası İİK 72 uyarınca icra takibinden önce veya takip başlatıldıktan sonra borçlunun borçlu bulunmadığını ispat etmek için açtığı bir davadır. Yani bu davada borçlu, alacaklının ileri sürdüğü borç ilişkisinin var olmadığını iddia edecek ve yokluğun tespit edilmesini talep edecektir. Menfi tespit davasının icra takibinden önce açılabilmesi için borçlu aleyhine icra takibi yapılacağı tehdidi var olmalıdır. Aksi durumda borçlunun dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı söylenebilecektir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, borçlunun icra takibini geciktirme amacıyla dava açmasını önlemek için, takibi kendiliğinden durdurmayacaktır. Ancak menfi tespit davası borçlu lehine sonuçlanırsa icra takibi derhal durdurularak icra eski hale iade edilir.

Menfi tespit davası takip başlatan icra dairesinin bulunduğu yer veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İcra avukatı menfi tespit davası açılması ve dava sürecinin yürütülmesinde müvekkillerine hukuki destek sağlamaktadır.

Konkordato İlanı

Konkordato borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında olan şirket tarafından iflastan kurtulmak için yapılır. Burada şirket ile alacaklılarının anlaşması söz konusudur. Borçlu borcunu belirli bir plan dahilinde ödemeyi taahhüt etmekte, alacaklı ise alacağını alabilmek için alacağın bir kısmından feragat etmektedir. Örneğin borçlu borcunun yalnızca %60’ını ödeyebilecekse, alacaklının da kabul etmesi halinde %60’ın ödenmesiyle borcun tamamından kurtulmak mümkündür.

Konkordatonun ilk aşaması borçlu ile alacaklının mahkemeye başvurmasıdır. Ardından geçici mühlet ve kesin mühlet aşamaları gelecektir. Yalnızca olumlu sonuçlanacağı düşünülen konkordato için kesin mühlet verilir. Konkordato ilanı ise geçici mühlet kararından sonra mahkemece gerçekleştirilir. Mahkeme Kanunda belirtilen belgelerin eksiksiz olarak bulunduğunu tespit ettiğinde geçici mühlet kararı verecektir. Konkordato ilanı da geçici mühlet kararı için Ticaret Sicili Gazetesi ile Basın-İlan Kurumunun resmi ilan portalında yapılır. İlanın ardından geçici mühlet kararının ilgililere bildirilmesi de gerekmektedir.

Konkordato sürecinde yapılan işlemlerin doğru yürütülmesi şirketlerin varlığını etkileyecek olması sebebiyle oldukça önem arz etmektedir. Mahkemeye konkordato talebinde bulunulması, konkordato ilanı verilebilmesi için gerekli belgelerin eksiksiz toplanması, mahkemeye sunulması, konkordato projesinin hazırlanması süreçlerinde alanında uzman icra avukatına danışmak hak kayıplarının önlenmesinde faydalı olmaktadır.

İcra Avukatı Ücreti

İcra avukatı danışma ve dava ve icra takip hizmetleri vermektedir. İcra avukatı ücreti, söz konusu avukatın bağlı bulunduğu baronun yayınladığı tavsiye niteliğindeki asgari ücret tarifesine göre belirlenir. İstanbul’da iş yapan bir icra avukatı İstanbul Barosu’nun yayınladığı ücret tarifesi ile bağlıdır.

Tarife yapılan işin niteliğine göre düzenlenmiş olup avukatlık en az ücretleri belirlenmiştir. Buna göre değeri parayla ölçülemeyen icra takipleri ile ihtiyati hacze itiraz davalarında avukatlık ücreti 5200 TL’dir. Değeri parayla ölçülebilen icra takiplerinde ise bu miktar 5200 TL‘den az olmamak üzere takip konusu alacağın % 10’udur. Menfi tespit, istirdat, istihkak ve İİK’den doğan iptal davalarında 7400’den az olmamak üzere dava değerinin %15’i avukatlık ücreti olarak belirtilmiştir. İcra mahkemelerinin görev alanına giren davalarda avukatlık ücreti duruşmalı ise 4800 TL, icra ceza veya duruşmasız ise 3000 TL’dir. En az ücret tarifesinde ihalenin feshi davası taşınabilir ve taşınmaz mal ihaleleri olarak ayrıca belirtilmiştir. Taşınabilir mal ihalelerinde 5200 TL‘den az olmamak üzere malın muhammen bedelinin %15’i taşınmaz mal ihalelerinde ise 9000 TL‘den az olmamak üzere malın muhammen bedelinin %15’idir. Bahsedilen bu miktarların en az ücret olarak yayınlandığı ve tavsiye niteliğinde olduğu unutulmamalıdır. İcra avukatı ücretleri avukatın deneyimine ve bulunduğu şehirden dahi etkilenebilmektedir.

Topo Hukuk Bürosu uzman icra avukatları icra süreci ile ilgili tüm işlemlerde müvekkillerine en iyi hizmeti kabul edilebilir icra avukatı ücretleri ile vermektedir.

İstanbul İflas ve İcra Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

İflas icra avukatı İstanbul barosu kayıtlı yaklaşık 40 bin avukatı ile dünyanın en büyük barosu olma özelliğine sahiptir. İstanbul nüfusunu 15 milyon olarak hesapladığımızda İstanbul’da avukat başına yaklaşık 375 kişi düşmektedir. Avukat yoğunluğundan ötürü kolayca hukuk bürosu bulmak mümkün olabilmektedir. Ancak icra avukatlığı diğer uzmanlık alanlarının yanında yapılan ek bir avukatlık işi değildir. Başlı başına bir uzmanlık ve iş bitiricilik gerektirir.

İcra iflas avukatı İcra İflas Hukuku ile İİK’den doğan davalara ve hukuki uyuşmazlıklara bakan, bu alanda ulusal ve uluslararası mevzuata hakim alanında tecrübeli olan avukattır. Uygulamada sıklıkla icra takiplerinde rol oynamaktadır.

Topo Hukuk Bürosu icra iflas hukuku alanında uzman icra iflas avukatları, alacaklılara alacaklarının tahsili, borçlulara ise borçtan kurtulma hususunda en iyi icra avukatı olma yolunda hizmet vermektedirler. Topo Hukuk Bürosu olarak verdiğimiz icra iflas hizmetlerinden bazıları şunlardır: Alacak davası, istihkak davası, ihtiyati haciz kararı alınması, kiralanan gayrimenkullerin tahliyesi, ipoteğin paraya çevrilmesi, menkul rehninin paraya çevrilmesi, menfi tespit davası, iflas erteleme, konkordato…

İstanbul icra avukatı olarak alacak tahsili ve haksız icra takiplerinde borçtan kurtulma gibi konularda destek almak isterseniz danışma formunu doldurup bize ulaşabilirsiniz.

Yayım tarihi: 9 Kas 2015