Babalık Davası Nasıl Açılır? Hangi Durumlarda Babalık Testi Yapılır?

  1. Topo Hukuk
  2. Boşanma ve Aile Hukuku
  3. Babalık Davası Nasıl Açılır? Hangi Durumlarda Babalık Testi Yapılır?
babalik davasi

Bilindiği üzere ana ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile kurulur. Çocuk ile baba arasındaki soybağı ise üç farklı şekilde kurulabilir. Bunlardan ilki ana ile evlilik; ikincisi tanıma ve bir diğeri ise babalık hükmüdür. Ayrıca ana ve baba ile çocuk arasındaki soybağı evlat edinme yoluyla da kurulabilir. Babalık hükmüyle çocuk ile baba arasında soybağının kurulması bir dava ile gerçekleşmektedir. Bu dava babalık davası olarak adlandırılmaktadır. Bu temel bilgiler ışığında makalemizde babalık davası nedir, babalık davası nasıl açılır, kimler tarafından ve hangi mahkemede açılabilir gibi pek çok farklı soruyu ele alacağız. Ayrıca babalık testi nasıl yapılır, babalık davası tazminat ve nafaka taleplerini kapsar nitelikte bir dava mıdır yoksa tazminat ve nafaka taleplerinin ayrıca ileri sürülmesi mi gerekmektedir gibi oldukça önemli diğer soruları da yanıtlayacağız. Makalemizin sonunda ise babalık davası dilekçe örneği yer almaktadır.

Babalık Davası Nedir?

Aile hukuku alanında sıkça rastlanılan bir dava olan babalık davası nedir? Babalık davası Türk Medeni Kanunu’nda madde 301’de düzenlenmiştir. Kanuna göre babalık davası çocuk ile baba arasındaki soybağının belirlenmesi için açılan bir davadır. Bu anlamda babalık davası yenilik doğurucu bir karar niteliğindedir. Yenilik doğurucu bir karar olmasının yanı sıra babalık davasında verilen karar, çocuğun ana rahmine düştüğü ana kadar geçmişe etkili olarak herkese karşı hüküm doğurur. Babalık davası kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu sebeple davanın açılmasından sonra hakim tarafından Cumhuriyet Savcısı ve Hazine’ye ihbar edilmesi gerekmektedir. Dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa da anaya ihbar edilir. Babalık davası ile kurulacak soybağı ilişkisinin önemi aile hukuku ve miras hukuku çerçevesinde doğuracağı birtakım sonuçlarla ilgilidir. Örneğin çocuğun velayeti durumu ve miras hakları da dava sırasında dikkate alınacaklar arasında yer almaktadır.

Babalık Davasını Kimler Açabilir?

Türk Medeni Kanunu madde 301 fıkra 1 uyarınca; çocuk ile baba arasındaki soybağının belirlenmesini isteme hakkı ana ve çocuğa tanınmıştır. Bu anlamda babalık davasını anne ve çocuk açabilmektedir. Babalık davasını açma hakkı anne ve çocuğa birbirinden bağımsız olarak verilmiştir. 

Babalık Davası Nasıl Açılır? 

Babalık davası nasıl açılır; bu davayı açmaya kimler yetkilidir ve hangi durumlarda açılır gibi sorular ile bağlantılı olarak okuyucularımız tarafından sıkça sorulmaktadır. Babalık davasının sonucu baba ile çocuk arasında hakim hükmü ile soybağının kurulmasıdır. Ana ve çocuk babalık davasını babaya eğer baba ölmüşse mirasçılarına karşı açabilecektir. TMK 301.maddeye göre Aile Mahkemesi hakimi dava açıldığında davayı Cumhuriyet Savcısı ve Hazine’ye ihbar etmekle yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı ve Hazine babalık davasını doğrudan açamamakla beraber istedikleri takdirde davaya müdahil sıfatıyla katılım gösterebilecektir. Ayrıca babalık davası ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edilecektir.

Babalık davası ilgili mahkemeye babalık davası dilekçesi verilmesi ile açılacaktır. Babalık davasını açmaya yetkili kişilerin mahkemeye başvurması halinde deliller toplanacak ve gerekli araştırma ile incelemeler yapılacaktır. Toplanan ve değerlendirilen veriler ışığında babalığın tespiti gerçekleştirilecektir. Babalığın tespiti, babalık karinesine dayalı olarak sağlanabileceği gibi babalık DNA testi yapılması da mümkündür.

Babalık Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Daha önce de ifade etiğimiz gibi çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulmuş olacaktır. Fakat baba için bu durum geçerli olmamaktadır. Baba ile çocuk arasındaki soybağının kurulması ya ana ile evlilik ya tanıma ya da hakim hükmü gerçekleşmektedir. İşte babalık davası saydığımız bu yollardan hakim hükmü dediğimiz sınıflandırmaya girmektedir. Babalık davası anne ve çocuk tarafından baba olduğu iddia edilen kişiye karşı babalığın tespiti ve belirlenmesi amacıyla açılmaktadır. 

Babalık Davası İçin Babalık Testi Nasıl Yapılır?

Babalık davasında babalığın tespiti babalık karinesi konusuna dayanılarak yapılabilmektedir. Öte yandan babalığın tespiti amacıyla babalık DNA testi yapılması da mümkün olmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki soybağına ilişkin davalarda hakim maddi olguları re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. Hakim gerekli gördüğü takdirde, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve taraflar ile üçüncü kişilerin sağlıkları yönünden herhangi bir tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelerin yapılmasını isteyebilir. Kişiler araştırma ve inceleme yapılmasına rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hakimin öngördüğü araştırma ve incelemelerin yapılmasına rıza göstermez ise hakim durum ve koşulları dikkate alarak incelemelerden beklenen sonucu davalı aleyhine sonuçlandırabilir. Bu doğrultuda babalığın ispatlanması için DNA ve kan testi yapılabileceği söylenebilir. Böylece yapılan testler sonucunda davalının baba olup olmadığının tespiti gerçekleştirilebilecektir. Peki, babalık testi nasıl yapılır?  Babalık testi babadan ve çocuktan alınacak olan kan örnekleriyle gerçekleştirilir. 

Babalık Karinesi ve Babalık Tespiti

Babalık davasının çocuk ya da anne tarafından açılarak baba ile çocuk arasındaki soybağının tespitini amaçladığına değindik. Babalığın tespiti noktasında geçerli iki babalık karinesi bulunmaktadır. Bu karinelerden ilki kocanın babalığıdır. Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bir diğer babalık karinesi ise babalık davasına konu olan TMK 302’de ele alınan karinedir. 

TMK 302’de öngörülen babalık karinesi nedir? Davalı, çocuk doğmadan önceki 300. gün ile 180. gün arasındaki süreçte ana ile cinsel ilişkiye girmiş ise bu durum babalığa karine sayılacaktır. Babalık karinesi hükmüne göre; bu sürelerin dışında da olsa fiili gebe kalma döneminde girilen bir cinsel ilişkinin tespiti halinde babalık karinesi yine geçerli olacaktır. Acaba babalık karinesini çürütmek mümkün müdür? Elbette söz konusu karineyi çürütmek mümkündür. Eğer davalı, davaya konu çocuğun babası olmasının olanaksızlığını ya da bir başka kişinin baba olma olasılığının kendisinden daha yüksek olduğunu ispatlarsa babalık karinesi artık geçerli olmayacaktır.

Babalık Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Babalık davası ne kadar sürede sonuçlanır sorusuna kesin bir yanıt vermek mümkün değildir. Dava süresi mahkemenin iş yüküne, gerekli belgelerin vaktinde ve gereği gibi teslim edilmesine, delillerin toplanabilmesine ve eğer varsa tanıkların dinlenmesine göre değişiklik gösterebilmektedir. Babalık davası ne kadar sürer dediğimizde tanıkların sayısı bile dava süresini uzatıp kısaltabileceğinden net bir cevap verilemeyecektir.

Babalık Davası Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre 

Babalık davası çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilecektir. Kanun koyucu ananın dava hakkının doğumdan itibaren 1 yıl geçmekle düşeceğini TMK 303’te belirtmiştir. Fakat bu sürenin başlangıcı için şöyle bir istisna söz konusudur. Çocuk ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisinin bulunması halinde 1 yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte başlayacaktır. 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra anne artık dava açamayacak mıdır? Eğer gecikmeyi haklı kılacak bir sebep varsa anne sebebin ortadan kalkmasından başlayarak 1 ay içerisinde dava açabilecektir. 

Çocuğun dava açması halinde hak düşürücü süre 15.3.2012 tarihli ve 2011/116 E, 2012/39 K. sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile kaldırılmış bulunmaktadır. Çocuk yönünden hak düşürücü süre ile ilgili madde 303/4, kararın Resmi Gazete’de yayınlandığı 21.7.2012 tarihinden başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir. Özetle çocuk bakımından babalık davası zamanaşımı yahut herhangi bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır.

Babalık Davası Tazminat ve Nafaka

Açılan babalık davası tazminat ve nafaka talebini kapsayacak mıdır sorusu insanların merak ettiği bir diğer sorudur. Babalık davası sürecinde çocuk için nafaka talebinde bulunulabilir. Çocuk için yapılan talep ayrıca harca tabi değildir. Müşterek çocuk hakkında 18 yaşına gelene kadar her zaman nafaka talebinde bulunulması mümkündür. Çocuk için istenecek iştirak nafakasında evlilik birliğinin kurulması şartı aranmamaktadır.

Babalık davası tazminat talebi ise şartları oluşmuş olmak kaydıyla maddi ve manevi olarak istenebilmektedir. Babalık davası tazminat nafaka haricinde madde 304’te ananın mali hakları da düzenlenmiştir. Buna göre ana;

  • Doğum giderlerinin,
  • Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerinin,
  • Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderlerin karşılanmasını baba ya da baba ölmüşse mirasçılarından isteyebilecektir. 

Bu talep dava ile birlikte ya da ayrı olarak gerçekleşebilir. Kanuna göre çocuğun ölü doğması halinde bile hakim bu giderlerin karşılanmasına karar verebilecektir. Fakat madde 304/3’e göre anaya yapılan birtakım ödemeler hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilecektir. İndirilecek ödemeler üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşları tarafından yapılan ödemelerdir. Bununla birlikte Hukuk Genel Kurulu’na ait bir kararda babalık davasında manevi tazminat talep edilebilmesi için evlilik vaadinin şart olduğuna hükmedilmiştir.

Babalık Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme 

Babalık davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi’nin olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacaktır.

Babalık davalarında yetkili mahkeme TMK 283 uyarınca taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir. Burada davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Eğer tarafların Türkiye’de yerleşim yeri bulunmuyorsa ilgilinin sakin olduğu yer, Türkiye’de sakin olduğu yer de olmadığı durumda ülkedeki son yerleşim yeri mahkemesi olacaktır. Bunun da bulunmaması halinde dava İstanbul, İzmir veya Ankara mahkemelerinden herhangi birinde görülecektir.

Babalık Davası Dilekçe Yazımında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Babalık davası dilekçesinin uzman bir aile avukatı ile birlikte yazılması gereklidir. Babalık davasında süreç uzun ve zorlu olabilmektedir. Bu sürecin kısa bir zaman dilimine yayılması ve yıpratıcı yönünün hafifletilmesi için dilekçenin tam ve doğru yazılması ile birlikte gerekli belgelerin de eksiksiz olarak mahkemeye verilmiş olması büyük önem taşımaktadır. Soybağına ilişkin davalarda babalık iddiasının ispatı da oldukça mühim bir konudur. Bu sebeple dava öncesindeki süreci ve dava sürecini uzman bir aile avukatı ile birlikte yürütmek tavsiye edilmektedir. 

Babalık Davası Dilekçe Örneği

Aşağıda yer alan babalık davası dilekçe örneği dilekçenin nasıl olması gerektiğini merak eden kişiler için bir fikir vermesi amacıyla hazırlanmıştır. Esas dava dilekçesinin özenle hazırlanması ve babalık iddiasının her türlü delil ve belge ile ispatlanması gerekmektedir. Babalık davası dilekçe örneği yazımı konusunda destek almak için avukatlarımıza danışmanız tavsiye edilmektedir.

…AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE,

DAVACI : (Ad, soyad ve TC kimlik numarası yazılmalı)

ADRESİ:

VEKİLİ : (Ad, soyad ve TC kimlik numarası yazılmalı)

ADRESİ:

DAVALI : (Ad, soyad ve TC kimlik numarası yazılmalı)

ADRESİ:

KONU: TMK m.301 maddesi uyarınca davalının müvekkil ile evlilik dışı ilişki sonucu hayata gelen müşterek çocuğun biyolojik babası olması dolayısıyla babalığın hükmen tayini, müşterek çocuk için nafaka, doğum masrafları ve tazminat taleplerimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

  1. Müvekkil ile davalı  …/…/…-  …/…/… tarihleri arasında nişanlılık ilişkisi yaşayıp, …..…  adresinde birlikte kalmış, bu birliktelik sırasında tarafların  ilişkilerinin ciddi olması ve evlilik planları yapıyor olmaları nedeni ile taraflar cinsel ilişkiye girmişler ve yaşanılan ilişki sonucu müvekkil hamile kalmıştır.
  2. Davalı müvekkilin hamile olduğunu öğrenince böyle bir mesuliyet almak istemediğini söyleyerek ortak konutu terk etmiştir.
  3. Davalının ortak yaşanılan evi terk etmesinden sonra müvekkil hamile olmasından dolayı çalışamamış, ekonomik olarak büyük zorluklar yaşamasına rağmen doğum hastane vb. tüm giderleri tek başına karşılamıştır. Müşterek çocuk …/…/… tarihinde, ……… .Hastanesinde dünyaya gelmiştir. Davalı doğumu haber almasına rağmen müvekkili ve müşterek çocuğu görmek istememiş ve çocuğun başkasından olduğunu iddia etmiştir.
  4. Müvekkil şu an henüz 1 yaşını doldurmamış olan müşterek çocuk …..’nın tüm masraflarını tek başına karşılamaktadır. Müşterek çocuk ……. halen nüfusa kaydedilmemiş dolayısıyla davalı ile aralarında hukuki bağ kurulamamıştır. Bu durum  hem çocuk  hem  de müvekkilin mağduriyetine sebep olmaktadır.
  5.  Yukarıda arz edilen nedenlerle, müşterek çocuğun babasının davalı …. olduğunun  tespiti, çocuğun davalının nüfus kayıtlarına geçirilmesi, masraflarına davalı babanın da katkıda bulunmasını sağlamak için iş bu davayı açmak zaruriyeti doğmuştur. Ayrıca doğum ve hastane masraflarının davalıdan tahsili yönünde karar verilmesi talebimizde mevcuttur.

DELİLLER:  Nüfus kayıtları, Doğum raporu, Hastane kayıtları, DNA testi, Bilirkişi incelemesi, Tanık, Yemin, Yargılamanın işine yarayacak her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM: Davalının …… Doğumlu küçük ……nın babası olarak tespitine, müvekkilin yapmış olduğu doğum gideri, çocuğun iaşe ve sair giderleri için ……. TL tazminatın (fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, müşterek çocuğun giderleri için aylık ……. TL tedbir nafakasına hükmedilmesine,  yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Topo Hukuk Bürosu uzun yıllardır hukuki danışmanlık ve aile hukuku dahil olmak üzere pek çok alanda avukatlık hizmeti sunmaktadır. İnternet sitesinde yer alan iletişim bilgileri aracılığıyla ya da danışma formunu doldurarak ekibimizle iletişime geçebilir ve babalık davası konusunda detaylı bilgi alabilirsiniz.

Yayım tarihi: 13 Eki 2018