Kasten Adam Öldürme Suçu Cezası ve Dahası

Kasten adam öldürme suçu Türk Ceza Kanunu’nun Hayata Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. TCK 81 ile 83. maddeler arasında ele alınan kasten adam öldürme suçu, daha doğru bir ifadeyle kasten insan öldürme suçu, bir başkasının hayatına kasten son vermektir. Kasten öldürme suçunun temel şekli TCK 81/1’de nitelikli hali ise TCK 82’de düzenlenmiştir. Son olarak 83. maddede suçun ihmal suretiyle işleniş biçimi ele alınmıştır. 

Adam öldürme suçunun cezalandırılması ile korunmak istenen hukuki yarar elbette insan hayatıdır. Yaşama hakkı tüm hak ve özgürlükler arasında canlıların sahip olduğu en temel haktır. Bu nedenledir ki kasten adam öldürmek, kasten yaralamak veyahut intihara yönlendirmek gibi eylemler mutlaka cezalandırılmalıdır. Elbette insan öldürmenin cezası Türk Ceza Kanunumuzda oldukça ağır bir şekilde belirlenmiştir. 

Kasten adam öldürme suçunu suçun faili ve mağduru yönüyle ele alırsak belirtmek gerekir ki herkes bu suçun faili veya mağduru olabilir. Suçun mağdurunun insan olması ve hayatta olması gerekmektedir. Bu nedenle ana rahmindeki cenin insan olarak kabul edilmediği için ceninin ortadan kaldırılması adam öldürme olarak nitelendirilmemektedir. Bu tür bir eylem sonucu kayıp gerçekleştiğinde TCK 99’da tanımlanan çocuk düşürtme suçu meydana gelir. Yine bu suç bir başkasına karşı işlenmektedir. Kişinin kendi hayatına son vermesi yani intihar etmesi halinde de kasten adam öldürme suçu oluşmaz. İntihar eden kişiyi intihar etmesi konusunda bir başka kişi yönlendirmiş ise adam öldürme suçu ile aynı başlık altında düzenlenen intihara yönlendirme suçu meydana gelir.

Kasten öldürme suçu serbest hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suç her türlü araç ile farklı şekillerde işlenebilmektedir. Kasten adam öldürme suçu hem icrai hem de ihmali şekilde işlenebilmektedir. Genellikle fail kesici, delici veya yaralayıcı bir silah ile bu suçu işlemektedir. Failin bu suçu bir silah vasıtasıyla veyahut silah olmaksızın işlemesi arasında herhangi bir fark bulunmamakta ve fail aynı şekilde cezalandırılmaktadır. Kasten insan öldürme suçunda fail söz konusu eylemi neticenin gerçekleşeceğini bilerek ve isteyerek gerçekleştirir. Bir diğer deyişle fail mağduru öldürme amacıyla hareket etmektedir. Ölüm ile kastedilenin bireyin biyolojik ölümü mü yoksa beyinsel ölümü mü olduğu büyük bir tartışma konusu olmuştur. Kişinin ölümü ifadesiyle anlatılmak istenen beyinsel ölümün gerçekleşmiş olmasıdır. 

Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs ile Kasten Yaralama Ayrımı

Adam öldürme suçunda mağdurun hayatta kalması durumunda adam öldürmeye teşebbüs söz konusu olmaktadır. Mağdura karşı öldürmeye yönelik olarak yapılan hareket ile mağdurun vücudunda yara ve sağlığında bozulmaların meydana gelmesi halinde TCK 86 kasten yaralama suçu da kendini göstermektedir. Bu noktada kasten adam öldürmeye teşebbüs ile kasten yaralama arasında oldukça büyük benzerlikler bulunduğu söylenebilir. Suçun teşebbüs halinde kalması ile yaralama suçunun gerçekleşmesi konusunda ayrım yapmak oldukça zorlaşmaktadır. Bu ayrımın yapılması oldukça önemlidir ve Yargıtay da birtakım ölçütler belirleyerek eylemin hangi suç tanımına gireceğini ele almıştır. 

Bu ölçütleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Failin saiki, 
  • Failin psikolojik durumu, 
  • Failin kullandığı aletin adam öldürme için elverişli olup olmadığı, 
  • Failin hareketlerine devam edebilme olanağına sahip olmasına rağmen devam edip etmemesi, 
  • Failin kullandığı silahı etkili olarak kullanma olanağına sahip olmasına rağmen hareketlerine devam edip etmemesi,
  • Failin olay anındaki hareketleri ve sarf ettiği sözleri, 
  • Failin eylemi gerçekleştirdiği zaman,
  • Fail ve mağdurun bulundukları yerler, bunlar arasındaki mesafe ve fail atış mesafesi, 
  • Fail ve mağdur arasında bir düşmanlığın, geçmişte önemli bir anlaşmazlığın bulunup bulunmadığı, 
  • Mağdurun vücudundaki yara yeri, yaranın vücudun üç hayati boşluğunda (baş, göğüs, karın) yer alıp almadığı ölçütler arasında yer almaktadır. 

Hakim yukarıdaki ölçütleri dikkate alarak eylemin kasten yaralama suçunu mu yoksa kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu mu meydana getirdiğine karar verecektir. 

Kasten Adam Öldürmenin Cezası

Adam öldürme cezası TCK 81/1’de çok açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. İlgili madde uyarınca bir insanı kasten öldüren kişi müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. Bir sonraki madde ise kasten adam öldürme suçunun nitelikli hallerini ve bu hallerin gerçekleşmesi halinde verilecek olan cezayı ele almıştır. TCK 82 uyarınca kasten adam öldürme suçunun;

  1. Tasarlayarak, 
  2. Canavarca hisle veya eziyet çektirerek, 
  3. Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, 
  4. Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı, 
  5. Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 
  6. Gebe olduğu bilinen kadına karşı, 
  7. Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
  8. Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
  9. i) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle, 
  10. Kan gütme saikiyle,
  11. Töre saikiyle, 

İşlenmesi halinde fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve cezası TCK 83’te düzenlenmiştir. İhmali bir davranışla ölüme sebebiyet verilmesi halinde failin kasten öldürme suçundan ceza alabilmesi için aşağıda belirtilen üç koşuldan birinin varlığı aranmaktadır. Bu koşullar:

  • Kişinin sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü bulunmasına rağmen buna aykırı olarak ihmalde bulunması: Örneğin bir doktorun hastasını tedavi etme zorunluluğunun bulunması. 
  • Kişinin kanundan doğan bir yükümlülüğe aykırı olarak ihmalde bulunması: Örneğin bir annenin yeni doğmuş bebeğine bakmakla yükümlü olması. 
  • Kişinin önceki hareketi başkalarının hayatı için tehlikeli bir durum yaratmasına rağmen daha sonra ihmalde bulunması: Örneğin; bir kimsenin trafik kazası nedeniyle yaralanmasına sebep olduğu kişiyi hastaneye götürme ya da sağlık ekiplerine acilen haber verme zorunluluğunun bulunması.  

Yukarıda bahsedilen koşullar çerçevesinde failin ihmali harekette bulunması sonucunda mağdurun hayatını kaybetmesi halinde ihmali davranışla bu suç meydana gelecektir. Bu suçun cezası, temel ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar diğer hallerde ise on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilir. Fakat belirtmek gerekir ki bu ceza indirimlerini yapmak konusunda hakimin takdir yetkisi bulunmaktadır. 

Yukarıda yaptığımız açıklamalar doğrultusunda adam vurmanın cezası kaç yıl, adam öldürmenin cezası kaç yıl, cinayet cezası nedir ve cinayet kaç yıldan başlar gibi birtakım sorulara yanıt vermiş bulunmaktayız. Zaman zaman fail ve failin ailesi cinayet cezasının ne olacağını eğer suç nitelikli hal olan canavarca hisle adam öldürmek şeklinde gerçekleştirilmiş ise cezasının ne kadar artacağını öğrenmek istemektedir. Bu durum, çok ciddi yaptırımlara tabi tutulmuştur. 

Nefs-i Müdafaadan Adam Öldürmenin Cezası

Meşru müdafaa bir başka deyişle meşru savunma, en basit tanımıyla mevcut ya da olası bir saldırı karşısında kişinin kendisini veya başkasını koruması anlamına gelir. Meşru müdafaa TCK madde 25’te şu şekilde ele alınmıştır: Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. Bir başka maddede de meşru savunmada sınırın aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi halinde failin cezalandırılmayacağı dile getirilmiştir. Meşru savunma bir hukuka uygunluk sebebidir. Meşru müdafaa kapsamına giren bir eylem ile bir kimsenin ölümüne sebep olunması halinde fail bu eylemden dolayı cezalandırılmamaktadır. 

TCK 29 haksız tahrik hakkında birtakım düzenlemelere yer vermiştir. Failin haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza indirimine gidilmesi haksız tahrik olarak adlandırılır. Kişinin haksız tahrik etkisi altında suç işlemesi kusur yeteneğinde bir azalma olarak kabul görür ve dolayısıyla cezada indirim yapılır. TCK 29 uyarınca faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

18 Yaş Altı Adam Öldürmenin Cezası

Ceza hukukunda henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi çocuk kabul edilir. Yaş küçüklüğü de kusur yeteneğini azaltan ya da ortadan kaldıran bir sebep olarak görülmektedir. Bu nedenle 18 yaşının altında olan kişinin yani çocuğun cezai ehliyetinin sınırları keskin bir şekilde belirlenememektedir. Çocuğun cezai sorumluluğunun doğması için, çocuğun işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirebilme kabiliyetine sahip olması gerekmektedir. 

Öncelikle belirtmek gerekir ki on iki yaşından küçük çocukların cezai ehliyeti ve sorumluluğu yoktur. On iki yaşından küçük bir çocuk suç işlediği takdirde hakkında ceza davası açılmaz ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır. On iki ve on beş yaşlarını doldurmuş çocuklar bir suç işlediğinde çocuğun eylemlerini yönlendirme ve işlemiş olduğu fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin olup olmadığı araştırılır. Eğer yok ise on iki yaşından küçük çocuklar gibi bu kişi hakkında da ceza davası açılamaz yalnızca çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Eğer çocuk bahsettiğimiz yeteneklere sahip ise ceza sorumluluğu doğar. Bu yaş grubunda yer alan çocuklar için ceza indirimi şu şekildedir:

  • İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on iki yıldan on beş yıla; 
  • Suç müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan on bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 
  • Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.

On beş ve on sekiz yaş grubu arasında yer alan çocuklar hakkında ise cezai ehliyetlerinin tam olduğu kabul edilir. Ancak belirlenen ceza üzerinden yaş küçüklüğü sebebiyle mutlaka indirim yapılmalıdır. TCK uyarınca;

  • Fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on sekiz yıldan yirmi dört yıla; 
  • Suç müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 
  • Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası on iki yıldan fazla olamaz.

Topo Hukuk Bürosu uzun yıllardır hukukun pek çok farklı alanında uzman avukatları vasıtasıyla müvekkillerine hem hukuki danışmanlık hem de avukatlık hizmeti sağlamaktadır. Ceza hukuku ekibimizde yer alan avukatların oldukça bilgili ve tecrübeli oldukları hukuk dallarının başında gelmektedir. İnternet sitesinde yer alan iletişim bilgileri vasıtasıyla uzman avukatlarımızla iletişime geçebilir ve danışma formunu doldurarak sorularınızı sorabilirsiniz.  

Yayım tarihi: 14 May 2020