cebir sucu ve cezasi

Cebir Suçu Nedir?

Makalemizde cebir nedir, hangi fiiller cebir suçu oluşturur sorularını açıkladık.

Cebir suçu TCK İkinci Kitap Yedinci Bölümde Hürriyete Karşı Suçlar başlığı altında m.108’de düzenlenmiştir. Buna göre bir kimse, bir başka kimseye karşı bir şeyi yapması, yapmaması veya kendisinin yapmasına müsaade etmesi için cebir kullanmış ise TCK kapsamında cezalandırılacaktır. Suç tipi düzenlemesinden anlaşılacağı üzere cebir nedir sorusunu şu şekilde cevaplandırabiliriz: Cebir, bir kimseye karşı fiziksel güç, kuvvet kullanmak suretiyle onun veya 3. bir kişinin iradesiyle davranışları üzerinde zorlayıcı bir etki meydana getirmektir.

Bu kapsamda cebir suçunun içerisinde kasten yaralama suçunu da barındırdığını söylemek yanlış olmayacaktır. İki suç arasındaki fark ise cebrin bir kimse tarafından başka bir kimseye karşı bir şeyi yapması, yapmaması veya yapılmasına müsaade etmesi için gerçekleştirilmesidir. Kasten yaralama suçunda böyle bir amaç aranmamaktadır. Dolayısıyla bir kimse cebir suçuna maruz kaldığında cebir sonucu meydana gelen acı ile istenilen davranışta bulunmaya zorlanmaktadır.

TCK 108 cebir suçu aynı zamanda şu suçlar ile de bağlantılıdır:

  • İcbar Suretiyle İrtikap (TCK 250): Bu suç bir kamu görevlisinin bir kimseyi kendisine ya da başkasına yarar sağlamaya zorlamasıyla gerçekleşir. Kamu görevlisi yarar sağlama dışında bu amaçla vaatte bulunmaya zorlayarak da suçu gerçekleştirebilir. Yürütülen görevin sağlamış olduğu nüfus kötüye kullanılarak işlenen bu suç için yapılan icbar ise cebir boyutuna ulaşmış olmamalıdır.
  • Yağma (TCK 148): Cebir, yağma suçunda bir unsur olarak kabul edilmiştir.
  • Cinsel Saldırı (TCK 102): Cinsel saldırı suçunu oluşturan davranışın bir saldırı ve dolayısıyla bir suç oluşturmasının temel sebebi mağdurun iradesi dışında gerçekleştiriliyor olmasındandır. Suça konu davranış genellikle cebir kullanılmak yoluyla sağlanmaktadır.
  • Görevi Yaptırmamak İçin Direnme (TCK 265): Bir kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleme amacıyla kamu görevlisine karşı cebir kullanılması ifade edilmektedir. Burada cebir kasten yaralamayı düzenleyen TCK 86’nın temel şekli veya daha az ceza gerektiren hali sınırlarında kalmış olmalıdır.

Cebir suçu tehlike suçudur. Yani bu suçun oluştuğunun kabul edilmesi için cebre konu zorlamanın sonuç bulması gerekmeyecektir. Fail amacına ulaşamasa dahi cebir suçu oluşmuş kabul edilecektir. Dolayısıyla bir amaca yönelerek cebre başvurulmuş olması darp cebir suçunun tamamlanması için yeterlidir. Bu anlamda cebir salt hareket suçudur.

Kanunda cebir suçu düzenlemesiyle korunan hukuki yarar mağdurun kendi özgür iradesiyle karar vermesi ve bu iradeye uygun davranma özgürlüğüdür.

Cebir suçunun faili ve mağduru anlamında herhangi bir özellik aranmamıştır. Herkes bu suçun faili ya da mağduru olabilir. Fakat cebir belirli ya da belirlenebilir bir kişiye yönelmiş olacağından dolayı tüzel kişiler bu suçun mağduru olamaz. Zira cebirde bedene yönelik bir zorlamanın bulunması aranmaktadır. Mağdurun karşı koymasını güçleştirmesi, direncini ortadan kaldırması aranır.

Bu anlamda tüzel kişilerin bu suçun faili de olamayacağı fakat bunlar yararına haksız menfaat sağlanabileceği söylenmelidir.

Cebir Suçu Cezası

Cebir suçu cezası düzenlenirken kasten yaralama suçuna atıfta bulunulmuştur. Zira yukarıda da belirttiğimiz üzere cebir suçu içerisinde aynı zamanda kasten yaralamayı bulundurmaktadır. Buna göre TCK 108 cebir kullanımının varlığı halinde kasten yaralama suçundan verilecek olan cezanın üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunmasını öngörmüştür. Kasten yaralama suçu ilgili kanunun 86. ve 87. maddelerinde düzenlenmiştir. Cebir suçu cezası hükmolunurken öncelikle bu düzenlemeler uyarınca failin cezası belirlenecektir. Daha sonrasında kanunun öngördüğü şekilde cebir suçu cezası belirlenen cezanın üçte birinden yarısına kadar artırılmasıyla belirlenmiş olacaktır.

Cebir suçu cezası açıklandığı gibi olmakla birlikte bu suç ile yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında TCK 111 uyarınca güvenlik tedbirine hükmolunacaktır.

Yaralama ve Yağma Durumunda Cebir Suçu

Cebir suçunda cezalandırmaya gidilirken kasten yaralama suçu hükümlerine bakılmaktadır. Kanunun 86.maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun cezasında artırıma gidilecektir. Fakat cebir suçu kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerini meydana getirmişse ayrıca kasten yaralama suçundan hüküm verilmesi gerekecektir.

Yağma en kısa haliyle cebir veya tehdit yoluyla işlenen hırsızlık olarak tanımlanabilir. Yağma suçu cebir kullanma yahut tehdit ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesinden oluşan bir suç tipidir. Yani yağma suçunda cebir artık bir unsurdur. Yağma suçunun maddi unsurunu cebir veya tehdit kullanmak suretiyle bir malın teslimine yahut malın alınmasına karşı koyamamaya mecbur kılmak eylemi oluşturur. Yapılan bu açıklamalar dolayısıyla yağma suçunda cebir ya da tehdit oluşturan fiilden dolayı ayrıca ceza verilmeyecektir. Fakat bunun için cebir veya tehdit ile malın alınması arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Zira nedensellik bağı yoksa yağma suçu oluşmuş sayılmaz ve failin hem hırsızlık suçundan hem de cebir yahut tehdit suçundan ayrıca cezalandırılması yoluna gidilir.

Cebir Suçu Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Cebir suçu şikayet süresi yoktur. Zira cebir, şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Dolayısıyla soruşturulması ve kovuşturulması savcılık ile mahkeme tarafından re’sen gerçekleştirilecektir. Dava zamanaşımı süresinde ilgili merciye yapılan bildirimle darp cebir suçunun soruşturulması ve kamu davası açılması re’sen gerçekleşecektir. Bu halde ilgilinin bildirmesiyle soruşturulmaya başlanan yahut kamu davasına müdahil olma yoluyla katılan ilgilinin şikayetinin geri alınması davanın düşmesi sonucunu doğuramayacaktır.

Cebir suçu zamanaşımı süresi suçun atıf yaptığı kasten yaralama suçuna ilişkin zamanaşımı sürelerine göre belirlenecektir. Bu sürelerin hukuki dayanağını TCK m.66 oluşturmaktadır. Buna göre örneğin cebir suçunun basit halinde, kasten yaralamanın basit hali olan 86/1’e istinaden, dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Cebir Suçu Yargıtay Karaları

T.C. YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas No 2006/17314 Karar No 2010/3959 Tarih 8.4.2010: Sanık olay günü çocukları ile birlikte mağazaya müşteri gibi girmiş olup sanığın çocukları kasanın yanındaki çantayı almış ve dışarıya doğru yönelmiştir. Bunu fark eden yakınanın bağırması üzerine sanık “biz hırsız değiliz, bize dokunmayın, sizi gebertiriz” diyerek yakınanı tehdit etmiştir. 5237 s. Kanunda kendini cezadan kurtarmak için yağma suçuna yer verilmemiştir. Sanığın eylemleri TCK 142/1-b, 35/2, 106/1,125/1-4 maddelerinde düzenlenen hırsızlığa kalkışma, tehdit suçu ve hakaret suçu oluşturmaktadır.

T.C. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas No 2009/26 Karar No 2011/915 Tarih 2.2.2011: Cebir fiili kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engelleme maksadıyla işlendiğinde cebir suçunu değil TCK 265’te düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturur. Cebir suçu bir kimseyi siyasi düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlamak veya açıklamadan men etmek maksadıyla işlenmiş ise TCK 115’te düzenlenen düşünce ve kanaat özgürlüğünün kullanılmasını engelleme suçu oluşacaktır.

Adı geçen 3 suçun ortak ögesi cebirdir. Yani fiziki zor kullanmadır. Bu zor kullanma mağdurun bedeni ile temas ederek gerçekleşebileceği gibi belirli mesafeden bir cisim atmak, savurmak şeklinde de gerçekleşebilecektir. Olayda sanık eyleminin mağdur Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslenmesini önlemek veya onu küçük düşürmek kasıtlarından hangisiyle işlendiğine göre suç tipi değişiklik gösterecektir.

Cebir suçu ile ilgili sorularınızı ceza avukatı ile iletişime geçerek veya danışma formunu doldurarak sorabilirsiniz.

Yayım tarihi: 20 Şub 2019