Mirasçılıktan Çıkarma (Iskat) Ne Demektir?

Mirasçılıktan Çıkarma Iskat Nedir?

Mirasçılıktan çıkartma yani ıskata ilişkin miras kanunu gibi ayrı bir kanun düzenlenmemiş bu konular TMK’nin üçüncü kitabı olan miras hukuku kısmında yer almaktadır. Bu kısmın 510-513 maddeleri arasında ise ıskat nedir sorusuna cevap olacak hükümler düzenlenmiştir. Buna göre mirastan ıskat, yaşarken ölüme bağlı bir tasarrufta bulunularak saklı paylı mirasçıların miras hakkından faydalanmalarını önlemektir.

Mirastan çıkarmanın halk arasında bilinen adı mirastan men şeklindedir. Miras hukukunda kural, saklı paylı mirasçıların miras haklarına miras bırakan tarafından da olsa kimsenin müdahale edememesidir. Ancak her kural gibi buna da aşağıda belirteceğimiz belirli şartlar altında istisnalar getirilmiştir. Bunun dışında TMK m.511’de mirastan ıskatın hükümleri düzenlenmiştir. Buna göre mirastan çıkarılan kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz ve aynı madde altında ıskat edilen kişinin saklı payının sanki o kişi ölmüşçesine ıskat edilenin alt soyuna geçeceği ve eğer ıskat edilenin alt soyu yoksa miras bırakanın mirasçılarına kalacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kısımda ayrıca saklı payın ne olduğuna ve saklı paylı mirasçıların kim olduğuna da değinmek gerekir.

Bu kurum TMK’nin 506. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Buna göre saklı pay altsoy için yasal miras payının yarısı, ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biridir. Bununla beraber sağ kalan eş için iki farklı durum düzenlenmiştir. Bunlar: altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı diğer hallerde ise yasal miras payının dörtte üçüdür.

Mirasçılıktan Çıkarmak Nasıl Mümkün Olabilir?

Mirasçılıktan ıskat için kanunda sayılan belirli şartların bir kısmının ya da tamamının gerçekleşmiş olması gerekir. Bunun dışında TMK m.513 gereğince miras bırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu da saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Fakat bunu yapabilmesi için bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şartı vardır. Bununla birlikte mirastan çıkarmanın geçerli olabilmesi için bu çıkarmanın sebeplerinin de belirtilmiş olması gerekir.

Mirasçılıktan Çıkarma Ve Mirastan Yoksunluk Farkı Nedir?

Mirastan yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma adlı bu iki hukuki kurum arasındaki en temel fark mirasçılıktan çıkarmada miras bırakanın bir tasarrufu, iradesine bağlı bir işlem söz konusu olmasıdır. Mirastan yoksunlukta bu irade söz konusu değildir. Ancak affetmeye ilişkin irade mümkün olabilir. Mirastan yoksunluğun kaynağı kişinin tasarrufu değil kanunun kendisidir. Bunun dışında yukarıda da belirttiğimiz gibi mirasçılıktan çıkarmada genel çerçeveler çizilmiş bu çerçeve içerisinde hakime takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak mirastan yoksunlukta yoksunluk sebepleri tek tek sayılmıştır. Bu bakımdan TMK m.510 düzenleyici bir hükümken m.578 emredici bir hüküm niteliğindedir. Bundan başka yoksunluk her tür mirasçı için söz konusu olabilirken mirastan çıkarma ancak saklı paylı mirasçılar için mümkündür. Mirastan yoksunluk, gerçek kişiler için olduğu gibi tüzel kişiler için de etkilidir.

Mirastan Yoksun Bırakma Nasıl Gerçekleşir?

Mirastan yoksun bırakma mirasçılıktan çıkarma tasarrufundan farklı olarak miras bırakanın kendi iradesinden ziyade kanun koyucunun iradesi ile söz konusu olmaktadır. Bu kısımda kişinin mirastan yoksun kalması için mirastan çıkarma konusunda geniş yorumlanan sebeplerin burada sayma yöntemiyle belirlendiğini görüyoruz. Buna göre miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürmek veya bu suçun teşebbüs aşamasında kalması, miras bırakanı zorlayarak, korkutarak veya aldatarak kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli bir şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak vaziyete getirmek, miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını ya da böyle bir tasarruftan vazgeçmesini sağlamak ve engellemek ve son olarak miras bırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldırmak veya bozmak mirastan yoksunluk sebebidir.

Miras bırakan mirasçıyı affederse mirastan yoksunluk ortadan kalkar. Mirastan yoksun kalma durumu kanunda öngörülen şartlar gerçekleştiği halde kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Ayrıca bir mirastan çıkarma davası açılmasına ve karar alınmasına gerek olmayacaktır. Mirastan yoksunluk yalnızca yoksun kalanı etkiler. Yoksun kalanın altsoyunun mirasçılığı devam eder.

Mirastan Iskatta Zamanaşımı

Mirastan ıskat miras bırakanın ölene kadar gerekli şekil şartlarına ve ilgili kanunun öngördüğü diğer şartlara da uyarak yapabileceği bir işlemdir. Buna karşılık mirastan çıkartılan kişinin bu hukuki tasarrufu iptal ettirebilmek amacıyla dava açabilmesi için belirli bir zamanaşımı söz konusudur. İptal kararı ile birlikte geçmişe etkili olacak şekilde sanki mirasçılıktan hiç çıkarılmamışçasına payını alır. Burada söz konusu olan pay saklı pay değil miras payıdır.

Mirastan çıkarma iptal davası için zamanaşımı süresi kişinin terekede hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve mirasın açıklanmasından itibaren iyi niyetli davalılara karşı on yıldır. Kötü niyetli davalılara karşı ise bu süre 20 yıl olacaktır.

Evlatlığın Mirastan Iskatı

Evlatlık kurumu aile hukukundan kaynaklanan bir kurumdur. Evlatlığın miras hukukuna ilişkin hükümleri ise aynı kan bağı olan evlat gibidir. Buna göre evlatlık miras üzerinde saklı pay sahibi de olacaktır. Bu anlamda kanun evlatlığın mirastan çıkarılmasına ilişkin ayrı hükümler düzenlememiş, evlatlık da diğer denk mirasçılarla aynı haklara sahip olduğu için doğrudan mirasçının mirastan çıkarılması hükümlerini düzenlemiştir. Biz de evlatlığın mirastan çıkarılması konusunda aynı hükümlerden faydalanacağız. Buna göre, mirasçının mirastan çıkarılabilmesi için miras bırakanın bizzat kendisine ya da yakınlarından birisine karşı ağır bir suç işlemiş olması gerekmektedir. Ağır suçtan anlaşılması gerekenleri yukarıda belirtmiştik. Bunun dışında, yakınına karşı denmesinden kasıt miras bırakanın sadece kan ya da kayın hısımlığı bulunanlar değil aynı zamanda sosyal hayatında değer verdiği ve yakın olarak nitelendirilebilecek kişileri de bu hükme dahil etmektir. Ancak miras bırakanla kan ya da kayın hasımlığı bulunmayan bu kişinin bu hüküm kapsamında yakın olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hakimin takdirine kalmaktadır. Aynı zamanda miras bırakan ya da miras bırakanın ailesine karşı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemek de bir mirastan çıkarma sebebi olarak sayılmıştır. Son olarak da borç ödemekten aczi bulunan alt soyun sahip olduğu saklı payın yarısı oranında mirasçılıktan çıkarılması mümkündür ancak bunun için çıkarılan kısmın mirasçının altsoyuna özgülenmesi gerekmektedir.

Mirastan Mahrum Etme Şartları

Mirasçılıktan çıkarmanın; mirastan ıskat, mirastan men ve mirastan mahrum etme gibi farklı anılışları mevcuttur. “Mirasçılıktan Çıkarmak Nasıl Mümkün Olabilir?” başlığında da belirtildiği üzere bu şartların gerçekleşmesi mirastan çıkarmak için gereklilik arz etmektedir.

Mirastan ıskat şartları TMK m.510’da düzenlenmiştir. Buna göre ilk şart mirasçının, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, ikincisi ise mirasçının, miras bırakana ya da miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesidir. İlk şartta düzenlenen ağır suç kavramı eski TCK’den kalmış ve yeni TCK’de kendine yer edememiş bir kavramdır. Bu sebeple buradaki ağır suç kavramından anlamamız gereken TCK’de düzenlenen her türlü suçun varlığıdır.

Mirasçılıktan Çıkarma Dava Dilekçesi

………………… ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE,

DAVACI (MİRASÇI) :

VEKİLİ :

DAVALI :

KONUSU : Mirastan iskatın iptali taleplidir.

AÇIKLAMALAR : Müvekkilimin annesi 15/01/2019 tarihinde vefat etmiştir.

Mirasbırakan müvekkilimin babası müvekkilimi mirastan ıskat etmiştir. Ancak ıskat şartlarından biri olan ıskat sebebini belirtmemiştir.

Müvekkilimin annesi ölmeden önce “Oğlum seni affediyorum, mirasımdan payını alabilirsin.” Diyerek yine sebep göstermeden de olsa ıskattan vazgeçmek istediğine dair iradesini tanıklar huzurunda ortaya koymuştur.

HUKUKİ NEDENLER : Türk Medeni Kanunu madde 510 ve devamı hükümleri

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan sebeplere dayanarak mahkemenizin de re’sen yapacağı inceleme ve araştırmalar neticesinde mirastan ıskatın iptaline karar verilmesini talep ederim.

DELİLLER : Tanık beyanları, vasiyetname ve her türlü yasal kanıt.

DAVACI VEKİLİ

İMZA

Mirasçılıktan Çıkarma Yargıtay Kararları

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Esas No:2014/8834 Karar No:2014/16187: Mirastan ıskat sözleşmesi ölüme bağlı tasarruflardandır. Kişinin ölmesi haline hüküm ifade edecektir. Somut olayda mirastan ıskat sözleşmesini düzenleyen anne halen sağdır. Mirasın açılması da ancak ölümle gerçekleşeceğinden dolayı mahkemece davalının tasarrufunu kapsayacak şekilde davanın kabulüne ve sözleşmenin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Bunun haricinde mirasbırakan, ıskat sözleşmesinde mirastan çıkarma sebeplerini de açıklamaktadır. Mirasçılıktan çıkarılanın itirazı halinde bu sebeplerin varlığını ispat yükü çıkarmadan yararlanan mirasçılara düşer. Bu sebeplerin varlığı ispat edilmemiş yahut tasarrufta çıkarma sebebi belirtilmemişse, tasarruf mirasçının saklı payı haricinde yerine getirilecektir.

T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2010/582 Karar No:2010/633: Mirasbırakan vasiyetnamesinde mirastan ıskat sebeplerini açıklamış bulunmaktadır. Ancak itiraz neticesinde davalılar gösterilen sebebin doğruluğunu kanıtlayamamıştır. Bu durumda TMK 512/3 uyarınca davacının saklı paylarını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edilmesi gereği düşünülmeden vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No:2007/15355 Karar No:2007/17423 K. Tarihi:12.12.2007: Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölümünde yürürlükte olan yasaya göre belirlenecektir. Mirasbırakan oğlunu mirastan ıskat etmiştir. Bu kişi tarafından açılan ıskatın iptali davası reddedilmiş olup ıskat ayaktadır. Bu halde mirastan ıskat edilenin alt soyu mahfuz hisselerini isteyebilir. Olayda davacı ıskat edilenin oğludur. Bu durumda davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti mevcut bulunmaktadır.

Yayım tarihi: 4 Şub 2019