İçindekiler
Mühür Bozma Suçu Nedir?
Mühür bozma suçu 5237 s. TCK m.203’te tanımlanmıştır. İlgili madde uyarınca kanun yahut yetkili makamların verdiği emir doğrultusunda bir şeyin saklanmasını veyahut varlığının korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldırmak suç olarak belirlenmiştir. Kanun hem mührü kaldırmanın hem de mührün konuluş amacına aykırı hareket etmenin cezalandırılacağını öngörmüştür.
Mühür fekki suçunu düzenleyen 203.madde esasen bir şeyin muhafazasını sağlama amacıyla konulan mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Fakat uygulamada görülen mühre dokunmadan emre aykırı faaliyet yürütme ve bunu devam ettirme eylemleriyle karşılaşılmaktadır. Dolayısıyla Kanun mührün kaldırılması dışında konuluş amacına aykırı hareket etmeyi de yaptırım altına almıştır. Bu anlamda kişinin mühür fekki suçunu ne amaçla işlediğinin bir önemi bulunmamaktadır. Suçun genel kastla işlenmesi cezalandırma için yeterlidir.
Mühür Fekki Cezası
Mühür fekki cezası m.203 gereğince hapis veya adli para cezası olarak belirlenmiştir. Kanun mühür fekki cezası olarak bu iki yaptırım türünden yalnızca birinin verileceğini öngörmüştür. Bu anlamda mühür bozma suçu işleyen kimseler hakkında ya altı aydan üç yıla kadar hapis ya da adli para cezasına hükmolunacaktır.
Mühür fekki cezası hakkında etkin pişmanlık hükmü bulunmadığından bu suç üzerinde etkin pişmanlığa ilişkin bir indirim yapılamayacaktır.
Elektrikli Mühür Kırma Cezası
Elektrik mühür kırma, kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğinde elektrik dağıtım kurumlarınca konulan mührün kırılmasını ifade etmektedir. Elektrik mühür kırma ile kaçak elektrik kullanımı devam etmekte, yetkili makamlarca konulan mührün kaldırılması ile kamu düzenini zedeleyen bir suç ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda elektrik mühür kırma işlemi hukuken yalnızca yetkililer tarafından yapılabilecek olup aksi davranış TCK 203 uyarınca cezalandırılmayı gerektirecektir.
Kişiler suç olduğunu bilmeyerek faturamı ödedim düşüncesiyle yaptıkları elektrik mühür kırma eyleminden dolayı hapis cezası ile karşı karşıya kalmaktadır. Elektirik mühür kırma cezası altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak düzenlenmiştir.
Mühür Bozma Suçu Savunma Dilekçesi
Mühür bozma suçu yetkili makamların emri uyarınca konulan mührün kaldırılması ya da bu emre aykırı hareket edilmesi ile işlenmektedir. Mühürleme yetkisi ise kaymakamlık, valilik veya belediye gibi kamu kurum ve kuruluşlarına aittir. Dolayısıyla mühürleme yetkisi bulunmayan kurum ve kuruluşların koymuş olduğu mühürlerin kaldırılması da TCK 203 anlamında bir suç oluşturmamaktadır. Mühür bozma suçu savunma dilekçesi ise verilen bu bilgiler doğrultusunda, işlenen eylemin aslında hukuka aykırı olmadığı ya da kasten yapılmadığı gibi bilgileri içermelidir. Örneğin usule aykırı yapılan bir mührün kaldırılması eylemi suç oluşturmayacağından bu anlamda açılan ceza davasında yapılacak savunma da usule aykırı mühürleme üzerinden ilerleyecektir. Yahut yetkisiz makamın koyduğu mühürleme için de aynı husus geçerli olacaktır. Kişi yapacağı savunmada ve mahkemeye sunacağı savunma dilekçesinde yapılan işlemin geçersiz olduğunu veya mührün konulma amacına aykırı bir davranış gerçekleştirmediğini açıklamalıdır.
Mühür bozma suçu dolayısıyla yapılan yargılamalar Asliye Ceza Mahkemesinde gerçekleştirilmektedir. Dolayısıya mühür bozma suçu savunma dilekçesi de yetkili Asliye Ceza Mahkemesine verilecektir.
Mühür Bozma Suçunda Zamanaşımı
Mühür fekki, mühür bozma suçu zamanaşımı süresince soruşturulabilecektir. Mühür fekki suçunda soruşturma ve kovuşturma şikayete tabi kılınmadığından önemli olan husus zamanaşımı süresi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mühür bozma suçu zamanaşımı süresi TCK 66 uyarınca 8 yıldır. Suçun işlenmesinden itibaren 8 yıl geçmekle zamanaşımı süresi dolacaktır. Bu sürenin dolması; dava açılmamış ise artık açılamayacağı, dava açılmış fakat sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuracaktır.
Mühür Bozma Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas No:2015/1121, Karar No:2016/111: Davaya konu uyuşmazlık sanık ile özelleştirilen katılan şirket arasındadır. Olay, sanığın özelleştirilmeden sonra elektrik bedelini ödememesi sebebiyle şirketçe mühür konmasına rağmen kaçak elektrik kullanımına devam etmesi hakkındadır. Uyuşmazlık TCK 230 maddesinde düzenlenen suçun oluşup oluşmadığına ilişkindir. Mühür fekki suçunun oluşabilmesi için mühürleme yetkisinin kanunla verilmiş olması zorunludur. Söz konusu olayda mühürlemeyi yapan şirketin mühür koyması için kanunla bir yetki verilmemiş olduğundan mühür bozma suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.
T.C. Yargıtay 21. Ceza Dairesi Esas No:2016/412 Karar No:2016/2735 Tarihi:23.3.2016: Sanık hakkında aynı mühür bozma tutanağından ötürü birden fazla davanın açılmış olması halinde davanın mükerrer açıldığının kabulü gereklidir. Fakat aynı sanık hakkında birden çok mühür bozma tutanağının düzenlenmesi halinde hukuki kesinti iddianame tarihinde gerçekleşeceğinden, bu tarihten önceki mühür bozma eylemlerinin varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekir. Zincirleme suç ilişkisindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerine konu olması diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olamaz. Bu sebeple sanık hakkında açılmış dava olup olmadığı, açılmış olması halinde dava dosyasının araştırılıp celbi sağlanarak derdest olması, davaların birleştirilmesi, aksi halde dosyaların davayı ilgilendiren bölümlerinin onaylı örnekleri dosyaya konulduktan sonra zincirleme suç ve mükerrer dava hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı tartışılması, zincirleme suçun kabulü halinde tayin olunan cezadan, kesinleşmesi durumunda önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır. Bunlar dikkate alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hüküm verilmesi yasaya aykırı ve bozmayı gerektirir. Konu ile ilgili ceza avukatları ile iletişime geçebilirsiniz.