İçindekiler
Tefecilik Suçu Nedir?
Tefecilik suçu TCK’nın İkinci Kitap, Üçüncü Kısım, Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar başlıklı Dokuzuncu Bölümünde madde 241’de düzenlenmiştir. Kelime anlamı itibariyle tefecilik tefeci işi, faizcilik, murabahacılık demektir. Türk Ceza Kanunu tefeciliği, kazanç elde etme amacı güderek başkasına ödünç para vermek olarak tanımlamıştır. İlgili hüküm uyarınca faiz veya başka bir namla da olsa kazanç elde etme amacıyla başkasına ödünç para verilmesi davranışı cezalandırma gerektirir. Fakat bu madde ile herhangi bir sebepten ihtiyaç duyduğu parayı tefeciden alan kimse hakkında cezalandırmaya gidilmeyecektir.
Tefeci bu tefecilik faaliyetini doğrudan ödünç para verme, senet kırdırma veya pos cihazından para çekme suretiyle işleyebilir. Bu düzenleme ile tefeciliğin meslek haline gelmiş olup olmadığı incelenmeksizin kişinin bir kez yaptığı tefecilik faaliyetinin cezalandırılabilmesi olanaklı hale getirilmiştir.
Tefecilik Suçunun Şartları Nelerdir?
Tefeci, kazanç elde etme amacıyla borç para verenleri ifade etmektedir. Tefecinin bu davranışı ise tefecilik olarak isimlendirilir. Tefecinin bu borcu kazanç elde etme amacı güderek vermiş olması suçun oluşması bakımından gerekli ve yeterlidir. Diğer bir ifadeyle suçun oluşması için kazanç sağlanması gerekmemekte, bu amaçla hareket edilmesi yeterli olmaktadır. Bu kazanç uygulamada çoğunlukla para olmakla birlikte fail ile mağdurun bir başka malvarlığı değeri üzerinden anlaşması da mümkündür.
Tefecilik suçunun konusu paradır. Kazanç olarak başka bir malvarlığı değeri belirlenebilecekse de borç verilen şey para olmalıdır. Tefecilik suçunun konusunu oluşturan para TL cinsinden olabileceği gibi yabancı para da olabilir.
Tefecilik suçunun oluşmuş sayılması için bu faaliyetin meslek haline gelmesi şart değildir. Bir kez bu amaçla borç para verilirse suç oluşmuş sayılacaktır. Suçun birden fazla kişiye borç para verme suretiyle işlenmesi, bir anlamda tefeciliğin meslek haline gelmesi, halinde failin cezalandırılmasına zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Tefecilik suçunun faili ve mağduru herkes olabilir. Bu bakımdan tefecilik suçu özgü suç niteliği taşımamaktadır. Fail kazanç amacıyla borç para veren, mağdur ise bu parayı borç olarak alan kişidir. Kanun koyucu borç alan kişiyi cezalandırmayarak suçun mağduru sıfatıyla şikayetçi olarak ceza davasına müdahil olmasının önünü açmıştır. Ancak mağdurun şikayetinden vazgeçmesi davanın düşmesine sebep olmayacaktır. Zira tefecilik suçu şikayete bağlı suçlardan değildir.
Tefecilik suçunun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Suç kasten işlenebilen suçlardandır.
Tefecilik Suçunun Cezası Nedir?
Kazanç elde etme amacıyla bir başkasına borç para verenler hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacaktır. TCK 241 uyarınca tefeci hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin gün kadar adli para cezasına hükmolunacaktır. Hükmün lafzından anlaşıldığı üzere hapis ile adli para cezası birlikte uygulanacaktır.
Tefecilik suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirleri uygulama alanı bulacaktır. Tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri TCK 60’da iznin iptali ve müsadere olarak belirlenmiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus tüzel kişinin suçun işlenmesinde kullanılması değil suçun işlenmesi neticesinde bu tüzel kişi lehine yarar sağlanmasıdır.
Tefecilik suçu dava zamanaşımı 8 yıl olup soruşturmanın şikayet beklenmeksizin Cumhuriyet savcılığı tarafından bu süreye uygun olarak resen başlatılması gerekir. TCK 66 uyarınca 8 yıllık zamanaşımı ödünç para verme tarihinden itibaren başlayacaktır.
Tefecilik Suçu Nasıl İspat Edilir?
Tefecilik suçu ispatı konusunda ilgili Yargıtay uygulamalarına göz atılmalıdır. Yargıtay kararlarında da kabul edilmektedir ki: günümüz ekonomik koşullarında yüksek miktarda paraların aralarında akrabalık veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında karşılıksız olarak verilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Suçun ispatı amacıyla kolluk gerekli araştırmaları yapmalıdır. Tefecilik suçu ispatı anlamda mahkemede, sanıkların İcra Müdürlükleri nezdinde alacaklı oldukları takip dosyalarındaki borçlular tanık olarak dinlenebilecektir. Bunlarla birlikte vergi dairesine başvurarak sanıkların vergi inceleme raporlarında gösterilen ödünç para verdikleri kişiler tespit edilerek tefeci mağdurlarının tanık olarak dinlenmesi de gereklidir. Bir diğer ispat malzemesi de sanıkların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda senedin ortaya çıkarılmasıdır. Yapılan araştırmalarda sanıklara ait isim ve ödeme tarihi yazan ajanda/defter/word belgesi vb. belgelerin ele geçirilmesi de tefecilik suçunun ispatında yararlı olmaktadır. Bununla birlikte ele geçirilen bu belgelerde adı yazan, senet borçlularının tanık olarak dinlenmesi de ispata yarayacaktır.
Çek Kırdırma Yoluyla Tefecilik
Çek kırdırma yoluyla tefecilik en kısa açıklamasıyla senetle para almaktır. Diğer bir ifadeyle bir alacağın borç verene devredilmesi yani çekin kendisinin satılmasıdır. Çek kırdırma olarak adlandırılan vadesi gelmemiş bir çekin ya da bir bononun üzerinde yazılı meblağdan daha düşük bir ücret karşılığında el değiştirmesi tefecilik suçunu oluşturmaktadır. Buradaki önemli nokta tefeci ile mağdur arasında gerçekleştirilen bu çekin el değiştirmesi işleminin herhangi bir yasal alacak borç ilişkisine dayanmamasıdır. Fakat bu işlemle çekin hamili değişmekte, alacak bir üçüncü kişiye geçmektedir. Üçüncü kişi alacaklı sıfatını kazanan tefeci olmakta ve satın aldığı ücret ile çekin gerçek değeri arasındaki fark da onun kazancını oluşturmaktadır. Görüldüğü üzere kişi, kazanç elde etme amacıyla senetle paranın el değiştirilmesi halinde tefecilik suçundan dolayı yargılanacaktır. Tefecinin bu yol ile tefecilik yapmayı tercih etmesinin sebebiyse çek veya senedin icra yoluyla tahsil edilebilmesinin mümkün olmasıdır.
Pos Cihazıyla Tefecilik
Pos cihazıyla tefeciliğin bir diğer ismi de kredi kartı tefeciliğidir. Giderek nakit veya kıymetli evrak kullanımının yerini alan ve ticari yaşamda kendine oldukça önemli bir yer edinen kredi kartı tefecilik suçlarında da kullanılmaktadır. Kredi kartı kullanarak pos cihazıyla tefecilik için tefeci ilk olarak kredi kartı borcunu ödeyemeyen mağdurun borcunu ödemektedir. Ardından taksitle satış yapmış gibi ödediği bu borcun üzerine belirli miktarda komisyon ekleyerek tefeci tarafından pos cihazından çekilecektir. Bunun yerine direkt olarak tefeci tarafından mağdura borç para verilir ve yine üzerine komisyon eklenerek pos cihazıyla mağdurun kredi kartından çekilir. Her iki halde de pos cihazıyla tefecilik suçu işlenmiş olmaktadır. Zira mağdurun borç olarak bir miktar para alması, borç veren tefecinin ise kazanç elde etme şartları gerçekleşmiştir. Bu şartları gerçekleştirirken tefeci aslında herhangi bir satış söz konusu olmasa da borcun ödemesini yapılan bir mal satışının ödemesi olarak göstermektedir.
Tefecilik Suçundan Beraat
Tefecinin tefecilik suçundan beraat edebilmesi için suçun unsurlarının gerçekleşmemiş olması gerekmektedir. Yapılan yargılamada kişinin kazanç elde etme amacı güderek borç para verdiği tespit edilemez, kanıtlanamaz ise tefecilik suçu beraat söz konusu olacaktır.
Sanık tefecilik suçundan beraat etmek için günün ve durumun şartlarına uygun olarak kazanç elde etme amacı gütmeden borç verdiğini ispatlayabilir. Fakat bu iddiasını somut delillere dayandırmalıdır. Aynı şekilde sanığın tefecilik yaptığını da delillendirerek ispatlamak gerekecektir.
CMK 223. madde uyarınca kendisine yüklenen suç açısından failin kastının bulunmaması, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması halinde beraat kararı verilecektir. Bununla birlikte yüklenen suçun sanık tarafından işlendiği sabit değilse, yani ispatlanamazsa sanık hakkında beraat kararı verilecektir.