Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu TCK m. 191’de düzenlenmiştir. Buna göre kişisel kullanım amacıyla elinde uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran, bunları satın alan, kabul eden ya da kullanan kişi; 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer kişinin elinde bulundurduğu uyuşturucu ya da uyarıcı madde miktarı kişisel kullanımı aşıyorsa o zaman uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçundan değil uyuşturucu madde ticareti suçundan cezalandırılır.
İçindekiler
Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçunun Şartları (TCK md. 191)
Uyuşturucu madde bulundurma suçunun şartları şunlardır:
- Uyuşturucu madde bulundurma suçu kasten işlenen bir suçtur. Bir kişinin yanlışlıkla elinde uyuşturucu madde bulundurması söz konusu olamaz. Aynı şekilde bir kişinin evine ya da arabasına onun haberi olmadan bir uyuşturucu madde bırakıldığında, kişi uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemiş sayılmayacaktır.
- Uyuşturucu madde bulundurma kişisel kullanım amacıyla olmalıdır. Kişi başkası için o uyuşturucu maddeyi sakladığında uyuşturucu madde bulundurma suçunu değil uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunu işlemiş olur. Aynı şekilde satışını yapmak için elinde uyuşturucu madde bulundurmak da uyuşturucu madde ticareti suçunun konusudur.
- Kişisel kullanıma yetecek miktarda uyuşturucu bulundurmak. Bu madde aslında uyuşturucu madde bulundurmanın kişisel kullanım amacıyla olması maddesinin uzantısıdır. Çünkü elinde gereğinden fazla uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak, uyuşturucu madde ticareti suçuna bir delil oluşturabilir.
Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma Suçunun Cezası ve Suçun Nitelikli Hali
Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun nitelikli hali olan okul, yurt, hastane, askeri ve sosyal tesis vb. yakınlarında uyuşturucu madde bulundurulması durumunda suç yarı oranında arttırılır. Yani madde sayılan yerlerde veya buralara 200 metre mesafede bulunuyorsa, artık ceza 3 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasıdır.
Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlikten Yararlanmak Mümkün Müdür?
Uyuşturucu madde kullanma suçunda denetimli serbestlikten yararlanmak mümkündür. Uyuşturucu madde kullanma suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada beş yıl süreyle davanın açılmasının ertelenmesine karar verilir ve kişi en az bir yıl süreyle denetimli serbestliğe tabi tutulur. Cumhuriyet savcısı üçer ay üçer ay şeklinde olmak üzere bu süreyi en fazla bir yıl kadar uzatabilir. Gerek görülürse kişi bu süre içerisinde tedaviye tabi tutulur.
Cumhuriyet savcısı denetimli serbestlik süresi içerisinde sanığın yükümlülüklerini ona bildirir. Buna göre eğer sanık;
- Denetimli serbestlik yükümlülüklerine ve kendisi için tedavi öngörülmüşse bu tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ederse ve
- Söz konusu suçu tekrar işlerse, hakkında kamu davası açılır. Suçu tekrar işlemesi durumunda ikinci kez ayrı bir dava açılmaz, açılmış dava devam ettirilir.
Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları ve Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık, hukukumuzda Türk Ceza Kanunu m. 192’de düzenlenmiştir ve sadece kanunun açıkça öngördüğü suçlar için geçerlidir. Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları da burada bahsi geçen suçlardan biridir. Uyuşturucu kullanma suçu etkin pişmanlık duruma göre hem bir şahsi cezasızlık sebebi hem de indirim sebebi olabilmektedir.
Buna göre uyuşturucu kullanma suçu etkin pişmanlık suçta şahsi cezasızlık nedenleri şunlardır:
- Uyuşturucu madde imali ve ticareti suçlarına karışan kişi, resmi makamlarca öğrenilmeden önce bu maddeleri ürettikleri ve sakladıkları yerler ile suç ortaklarını polise bildirirse; artık bu kişiye ceza verilmez. Ancak bunun için bu bilgilerin uyuşturucu maddelerin bulunmasında ve suçluların yakalanmasında polise yardımcı olması gerekir.
- Kullanmak için uyuşturucu madde alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlarca öğrenilmeden önce bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman aldığını polise bildirirse; artık o kişi için cezaya hükmedilmez. Ancak bunun için bu bilgilerin uyuşturucu maddelerin bulunmasında ve suçluların yakalanmasında polise yardımcı olması gerekir.
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında işlem başlatılmadan önce kendiliğinde hastaneye gider ve tedavi görmek isterse artık hakkında cezaya hükmolunmaz. Ayrıca böylece kamu görevlilerinin ve sağlık mesleği mensuplarının da suçu bildirme yükümlülüğü düşmüş olur.
Uyuşturucu kullanma suçu etkin pişmanlık suçta indirim nedenleri:
- Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak polise yardımcı olan kişinin cezası, yaptığı yardıma göre 1/4’ten 1/2’ye kadar indirilir.
Uyuşturucu Kullanma Suçunda İspat
Uyuşturucu kullanma suçu ispat doktor raporları, tanıklar, suçüstü basılmalar vs. ile olur. Uyuşturucu ticareti suçunda ise bunlara ek olarak kişisel kullanımı aşacak miktarda uyuşturucu madde bulundurmak da kullanılacak delillerden biridir. Ancak yine de neyin ispat aracı olup neyin olmadığı her olayda ayrıca ve özel olarak değerlendirileceği için bir avukatla görüşülmesi gerekir. Topo Hukuk Bürosu uzman avukatları uyuşturucu suçları davalarında hizmet vermektedirler.
Uyuşturucu Bulundurma Sınırı
Uyuşturucu bulundurma sınırı, kişinin günlük uyuşturucu kullanım ihtiyacıyla ölçülür. Yapılan araştırmalar sonucu kişinin günlük uyuşturucu kullanım sınırı esrarda 3-4,5 gram, eroinde 150 miligram, kokainde 60 miligram, sentetik haplardaysa 3-4 adettir. Buna göre kişi üzerinde 20 gram üzeri uyuşturucu madde veya 20 adetten fazla sentetik hapla yakalanırsa, uyuşturucu bulundurma sınırını aştığı kabul edilir.
Bunların dışında kişi uyuşturucu bulundurma sınırını aşmadan birden fazla çeşit uyuşturucu madde bulundurarak da bu sınırı geçmiş sayılabilir. Örneğin 15 gram kokain, 15 adet sentetik hap bulundurmak da uyuşturucu bulundurma sınırını aşmak olarak kabul edilecektir. Her ne kadar bu sınırlar Yargıtay’ın belirlemiş olduğu sınırlar olsa da, hâkim, kişinin durumuna göre özel ve ayrıca bir karar verir.
Uyuşturucu Bulundurmak ve Satmak
Uyuşturucu bulundurmak ve satmak, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun konusunu oluşturur. Uyuşturucu bulundurma suçuyla uyuşturucu satma suçunu ayıran temel kıstas bulundurulan uyuşturucu miktarıdır. Uyuşturucu satma suçu uyuşturucu bulundurma suçundan daha ağır bir suç olup cezası 30 yıla kadar hapis cezasıdır.
Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma Suçu Memuriyete Engel Midir?
Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu memuriyete engel midir sorusunu cevaplandırmadan önce memuriyete engel durumların neler olduğuna bakmamız gerekir. Memuriyeti engelleyen haller genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesinde sayılmıştır. Burada sayılan haller içerisinde uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu bulunmamaktadır. Ancak uyuşturucu bulundurma suçu “memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utandırıcı hareket” olarak sayılabilir ve bu durumda cezası memurluktan çıkarmadır.
Uyuşturucu Kullanma Suçu İstinaf Dilekçesi
Uyuşturucu bulundurma beraat kararı alınmadığı zaman itiraz edilip istinafa gidilebilir. Uyuşturucu kullanma suçu istinaf dilekçesi örneği için bir avukatla çalışılması önerilir. Topo Hukuk Bürosu uzman ceza avukatları tüm uyuşturucu suçları dava süreçlerinde etkin hizmet vermektedirler. Uyuşturucu kullanma ve uyuşturucu bulundurma suçu ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları danışma formunu doldurarak sorabilirsiniz.
Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Yargıtay Kararları
Uyuşturucu kullanma suçu Yargıtay kararları örneklerinden bazıları şunlardır:
- Yargıtay 4. Ceza Dairesi 1988/4840 E. 1988/5608 K. sayılı kararında, kişisel kullanım sınırını aşmayacak miktarda uyuşturucu madde bulundurulduğu durumlarda kesin kanıt gösterilmeden uyuşturucu ticareti suçundan hüküm verilmesini yasaya aykırı bulmuştur. Verilmesi gereken ceza uyuşturucu bulundurma suçundan ötürü verilmelidir.
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/10-7 E. 2014/322 K. sayılı kararında, esrar için günlük kullanım sınırını tek seferde 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez ve toplamda 3-4,5 gram olarak belirlemiştir.
- Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1761 K. sayılı kararında, sanığın denetim yükümlülüklerine ve tedavi gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin kabul edilebilmesi için önce bu yükümlülüklerine dair bir tebligatta bulunulması gerektiğini kabul etmiştir. Eğer sanık tebligata uymazsa ikinci bir tebligat yapılır ve buna da uymadığı takdirde ısrar etmiş sayılacağı uyarısında bulunulur. Ancak bu ikinci tebligata da uyulmazsa denetimli serbestlik süreci sona erer ve dava açılır.