El atmanın önlenmesi davası ile bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını kullanmasının önüne geçen engellerin ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Yani taşınmaz malına haksız bir şekilde müdahale edilmiş olan ve kullanılmasına engel olunan malikin, dava ile bu durumları bertaraf etmesi söz konusu olabilmektedir.
Bir şeyin maliki olan kimse, hukuk düzeni çerçevesinde o şey üzerinde istediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Türk Medeni Kanunu’nda da yer alan hükme göre malik, malını haksız bir biçimde elinde bulundurmakta olan kimselere karşı istihkak davası açma imkanına sahip olduğu gibi her türlü haksız el atmanın da önlenmesini dava edebilecektir.
El atmanın önlenmesi davası, müdahalenin men’i davası olarak da bilinmektedir. Adından da anlaşılacağı üzere bu dava, taşınmazın sahibi tarafından malını haksız yere bulundurmakta olan kişi ya da kişilere karşı açılabilmektedir. El atmanın önlenmesi davasının konusu aslında geniş kapsamlıdır. Malikin isteği dışında gerçekleştirilen tüm işlemler bu davanın konusu sayılabilir. Bir taşınmaz üzerinden kamulaştırma yapılmadan su geçirilmesi veya petrol boru hatları, enerji nakletmeye yarayan hatlar geçirilmesi halinde bu davanın açılması mümkündür. Aynı zamanda malikin rızası olmaksızın bir taşınmazın sürülmesi, ekilmesi, mahsulünün toplanması gibi durumlarda da el atmanın önlenmesi davası açılabilecektir. Bunların yanı sıra bütünleyici parça veya eklentilere yönelik yapılabilecek olan müdahaleler de el atmanın önlenmesi davasının konusunu oluşturmaktadır.
El atmanın önlenmesi davasının kabulüyle, yani davacının talebinin mahkeme tarafından haklı görülmesiyle mahkemece verilecek olan karar icraya konularak dava konusu taşınmazı işgal edenler buradan çıkarılabileceklerdir. Aynı zamanda bazı hallerde hakim, yerel adete uygun olduğundan veya meydana gelen taşkınlardan doğan zararların karşılanması maksadıyla uygun bir bedel karşılığından denkleştirmeye karar verebilmektedir. Dava sonucunda davacı leyhine çıkacak olan karar, taşınmaz üzerinde var olan haksız el atmanın ortadan kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesi olacaktır. El atmanın önlenmesi davası ile birlikte ecrimisil talep edilmesi de mümkündür. Fakat ister yalnızca müdahalenin men’i davası açılsın isterse beraberinde ecrimisil talep edilsin, her halde bu alanda uzman bir gayrimenkul avukatına danışılması davanın hızlı ve istenen biçimde neticelenebilmesi açısından önem taşımaktadır.
El Atmanın Önlenmesi Davasını Kim Açabilir?
Müdahalenin men’i davası hakkında açıklamamız gereken hususlardan en önemlisi, bu davayı kimlerin açabileceğidir. Bu konuda şunu söylemeliyiz ki el atmanın önlenmesi davası, taşınmazın maliki ya da asli zilyet sahibi tarafından açılabilir. Asli zilyetten anlaşılması gereken; taşınmazı malik gibi kullanmakta olan kişidir. Fakat burada cevaplanması gereken sorulardan birisi de taşınmaz elbirliği mülkiyete tabi ise bu durumda davanın kim tarafından açılabileceğidir. Eğer dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyete tabi taşınmaz ise, bu halde paydaşlardan her biri dava açabileceği gibi hepsi veya yetki vermiş oldukları bir paydaş dava açabilecektir. Aynı zamanda miras şirketinin temsilcisinin de el atmanın önlenmesi davası açma olanağı bulunmaktadır.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz kişiler, özel mülkiyete tabi bir taşınmaz hakkında açılacak olan davalarda dava açma yetkisine sahip olan kişilerdir. Fakat eğer hazineye ilişkin yerlere karşı el atmanın önlenmesi davası açılmak isteniyorsa bu durumda dava açma yetkisine sahip kişiler de değişecektir. Bu durumda hazineye ait yerlere karşı gerçekleştirilen haksız el atmaların önlenmesi için açılacak olan davalarda davacı hazine olacaktır. Köy tüzel kişiliğine ait alanlarda gerçekleştirilen haksız el atmalara karşı ise köy tüzel kişiliği; belediye hudutlarında belediyeye ait alanlara karşı yapılan müdahalelere karşı ise belediye başkanlığı dava açma imkanına sahip olacaktır. Umumi yol, meydan, kışlak ve benzeri yerlerde yetki sahipleri ise kamu görevlileri olup bunlar görevlerini yerine getirmedikleri takdirde halk içerisinden herhangi bir kimsenin el atmanın önlenmesi davası açma imkanı mevcuttur.
El atmanın önlenmesi davasında davalı ise şüphesiz ki dava konusu taşınmaza haksız bir şekilde el atmış olan kişi veya kişilerdir. Mülkiyet hakkına el atan veya mülkiyet hakkına zarar veren kimselere karşı bu davanın açılması mümkündür.
El Atmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Talep Edilmesi
El atmanın önlenmesi davasına sebep olan olay, davalının gerçekleştirmiş olduğu haksız fiildir. Mülkiyet hakkına karşı gerçekleştirilen bu haksız el atma hakkın kullanılmasını engellemiş olabilmektedir. Bu gibi durumlar karşısında kanunun tazminat talep etme hakkı tanıması da elbette ki yerinde bir karardır. Eğer el atma ile bir kimse maddi ve manevi zarara uğruyor ise bunun tazmin edilmesini davalı taraftan isteyebilecektir. Fakat el atma halinde haksız müdahale ile müdahalede bulunan kişi, dava konusu taşınmaz üzerinden kendisine bir fayda sağlamaktadır. Fakat mülkiyet hakkı gereğince taşınmaz üzerinden yarar sağlama yetkisi yalnızca malike aittir. Malikin sahip olduğu söz konusu hak, ancak kendi rızası ile bir başkasına devredilebilir veya kiralanabilir.
Müdahalenin men’i davası ile birlikte tazminat talep edildiği takdirde talep edilen maddi tazminat esasen ecrimisil olacaktır. Yani burada uğranılan zarardan öte haksız bir şekilde el atmayı gerçekleştiren kimsenin sağladığı fayda nedeniyle tazminata mahkum edilme söz konusudur. İşte bu da ecrimisil adı altında davalı tarafından istenebilecektir. Ecrimisil, şüphesiz ki geçmişe dönük olarak talep edilebilecektir. Yoksa zaten bu tazminatın bir anlamı olmayacaktır. Dolayısıyla davalı taraftan ecrimisil talebinde bulunulabilmesi için davacının ayrıca bir dava açmasına gerek duyulmamaktadır. El atmanın önlenmesi davası ile beraber aynı dava içerisinde ecrimisil talebinde de bulunmak mümkündür. Fakat bu konu geniş kapsamda hukuki bilgiyi ve doğru bir dilekçe yazımını gerektirmektedir. Dolayısıyla özellikle ecrimisil de talep edilecekse mutlaka gayrimenkul hukuku alanında uzman bir avukata danışılmalıdır.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
El atmanın önlenmesi davası hakkında üzerinde durmamız gereken konulardan birisi de bu davada hangi mahkemenin görevli hangisinin yetkili olacağıdır. Şüphesiz ki görevli olmayan veya yetkisi bulunmayan mahkemede dava açılması davacının hem zaman kaybına sebep olacak hem de maddi anlamda zarara sokacaktır. Bu nedenle mahkemenin tespitinin doğru bir şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır. HMK m.12’ye göre, taşınmazın aynından doğan davalarda yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taşınmazın alıkonulmasına ilişkin davalarda da taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı aşikardır. Aynı zamanda bu durumda mahkemenin yetkisi kesin yetki olduğundan dolayı davanın her aşamasında taraflardan birisi yetki itirazında bulunabileceği gibi mahkeme tarafından da re’sen dikkate alınabilecektir. Müdahalenin men’i davasında görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır.