İçindekiler
Kasten İnsan Yaralama Suçu Nedir?
TCK 86’da detaylı bir şekilde ele alınan kasten insan yaralama suçu nedir? Kasten insan yaralama suçu; bir kimsenin vücuduna acı veren, sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebep olan eylemlerin gerçekleştirilmesi suretiyle bir başkasına zarar verilmesidir. Kasten insan yaralama suçu Türk Ceza Kanunu’nda vücut dokunulmazlığına karşı suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile kasten başkasının vücuduna acı veren, sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebep olan kişi hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
Yaralama suçunda korunan hukuki yarar bireyin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusunu ise mağdurun bedeni veya ruhsal varlığı oluşturmaktadır.
Kasten İnsan Yaralama Suçu (TCK 86) – Ayrıntılı Rehber
Kasten insan yaralama suçunun unsurlarını ele aldığımızda suçun isminden de anlaşılacağı üzere en önemli unsurlarından birinin kast olduğunu görebiliriz. Suçun manevi unsuru genel kasttır, suç olası kastla da işlenebilir. Örneğin; failin kalabalık bir cadde üzerinde hedef aldığı mağdura bir cisim fırlatırken cismin başka birine gelmesi sonucu o kişinin yaralanması halinde suç olası kastla işlenmiş olacaktır.
Kasten yaralama suçunun faili ve mağduru herkes olabilir. Kasten insan yaralama suçu özgü bir suç değildir. Kasten yaralama suçunun bir diğer özelliği serbest hareketli bir suç olmasıdır. Bu yönüyle suç her şekilde işlenebilmektedir yeter ki mağdurun vücuduna acı veren, sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebep olan bir hareket gerçekleşmiş olsun.
Kasten insan yaralama suçuna birkaç örnek vermek gerekirse;
- Bir kimseye yumruk atmak
- Bir kimseye tokat atmak,
- Bir kimseyi bıçakla yaralamak,
- Bir kimseyi silahla vurmak veya delici aletlerle zarar vermek kasten insan yaralama suçunu oluşturur.
TCK 86 Ne Söylüyor?
Günlük hayatta sıkça karşılaşılan suçlardan biri olan kasten insan yaralama suçu karşısında TCK 86 ne söylüyor? Kasten insan yaralama suçunun cezası kaç seneden başlar? TCK 86 kasten insan yaralama suçunun tanımı yapmakta ve suçun işlenmesi halinde yaralamanın boyutuna göre farklı şekillerde cezai yaptırım öngörmektedir.
TCK 86 uyarınca;
(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
- Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
- Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
- Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- Silahla,
- Canavarca hisle,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.
Birinci fıkrada kasten yaralama suçunun temel şekli tanımlanmıştır. İkinci fıkrada ise kasten yaralama suçunun nitelikli hali ele alınmıştır.
Kasten İnsan Yaralama Suçunun Biçimleri
Kasten insan yaralama suçunun biçimleri Türk Ceza Kanunu’nda 86, 87 ve 88. Maddelerde düzenlenmektedir.
Basit Yaralama
TCK 86/2 kasten insan yaralama suçunun basit şeklini düzenlemektedir. Basit yaralama suçunda mağdurun vücut dokunulmazlığına ve beden bütünlüğüne yönelmiş bir fiil bulunmaktadır. Ancak basit yaralamada; kişinin vücuduna acı veren, sağlığını veya algılama yeteneğini bozan eylemin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması söz konusudur. Örneğin; bir kimsenin diğerine tokat atması ya da yumruk atması sonucu mağdurun yüzünde meydana gelen kızarıklıklar veyahut ufak kanamalar doktorun basit müdahalesi ile tedavi edilebilmektedir. Böyle durumlarda basit yaralama suçundan söz edilmektedir. Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek insan yaralama suçunda fail, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu cümleden anlaşıldığı üzere faile hapis cezası verildiği takdirde adli para cezası verilemez. İki ceza aynı anda verilemez. Mağdurun şikayet hakkı fiili ve faili öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere altı ay içerisinde kullanılmalıdır.
Basit yaralama suçunda cezayı artıran nedenler TCK 86/3’te açıklanmıştır. Cezayı artıran sebeplerin varlığı halinde verilecek ceza altı aydan bir buçuk yıla kadar olarak öngörülmüştür.
Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama TCK 87’de ele alınmaktadır. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, mağdurun vücudunda kalıcı etkiler bırakılması halinde söz konusu olur. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu iki farklı şekilde değerlendirilir. Kasten yaralama fiili, mağdurun;
- Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
- Konuşmasında sürekli zorluğa,
- Yüzünde sabit ize,
- Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
- Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına sebep olursa TCK 86’da verilen ceza bir kat artırılır. Ancak verilecek ceza, TCK 86/1’e giren hallerde üç yıldan, TCK 86/3’e giren hallerde beş yıldan az olamaz.
- Kasten yaralama fiili, mağdurun;
- İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
- Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
- Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
- Yüzünün sürekli değişikliğine,
- Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olmuşsa TCK 86’da belirlenen ceza iki kat artırılır. Ancak verilecek ceza TCK 86/1’e giren hallerde beş yıldan, TCK 86/3’e giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.
Kasten İnsan Yaralama Suçu ve Kemik Kırılması
Kasten insan yaralama suçu ve kemik kırılması TCK 87/3’te düzenlenmektedir. İlgili madde uyarınca; kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde TCK 86’ya göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
Kasten İnsan Yaralama Suçu Neticesinde Ölüm Meydana Gelmesi
Kasten insan yaralama suçu neticesinde ölüm meydana gelmesi halinde işlenen suçun hukuki niteliği kasten adam öldürme suçu olarak değil, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçu olarak kabul edilir. Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, TCK 86/1’e giren hallerde sekiz yıldan on iki yıla kadar, TCK 86/3’e giren hallerde ise on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kasten Yaralama Suçunun İhmali Davranışla İşlenmesi
Kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenebilmesi için failin kanundan, sözleşmeden, ön gelen tehlikeli hareketinden veya hayatın olağan akışından kaynaklanan bir yükümlülüğü söz konusu olmalıdır.
TCK 88 uyarınca; kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi halinde verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.
Kasten İnsan Yaralama Suçu Adli Para Cezasına Çevrilebilir mi?
Peki, kasten insan yaralama suçu adli para cezasına çevrilebilir mi? Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla beraber ya da tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Kasten yaralama suçunun basit halleri sebebiyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.
Kasten Adam Yaralama Suçu ve Meşru Müdafaa (Meşru Savunma)
Meşru savunma bir hukuka uygunluk sebebi olarak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Meşru müdafaa bir kimsenin herhangi bir saldırı altında kendisini, yakınlarını ya da bir başkasını korumak amacı ile yaptığı müdahaledir. Meşru müdafaada en önemli husus gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarlanması muhtemel olan haksız bir saldırıyı orantılı bir şekilde defetmek zorunluluğunun bulunmasıdır. Kasten adam yaralama suçu ve meşru müdafaa birlikte değerlendirildiğinde faile ceza verilmeyecektir. Kasten adam yaralama suçu meşru müdafaa halinde işlendiğinde fail hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
Kasten Yaralama Suçu Yargıtay Kararları
Kasten yaralama suçu Yargıtay kararları aşağıdaki gibidir:
Kemik Kırığı Oluşturan Yaralamada Kırığın Derecesine Göre Ceza Artırımı Yapılması Gerekir
Sanık …’ın İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Osmanağa Mahallesinde bulunan…..isimli iş yerinin sahibi olduğu, olay gecesi katılan … ile arkadaşları….., ……ve katılanın kardeşi…..’nın sanığın işlettiği bara eğlenmeye gittikleri, katılan ve yanındakilerin aldıkları alkolün tesiri ile istek şarkı çaldırma nedeniyle bar çalışanlarıyla tartışmaya başladıkları, tartışmanın kavgaya dönüşmesi ile kavgaya dâhil olan sanığın sopa ile katılanın sol koluna vurarak hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek ve sol olecranon parçalı kırığına neden olacak şekilde katılanı yaraladığı anlaşılan olayda; bilimsel verilere dayanan ve kemik kırıklarını hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandıran istikrar kazanmış adli tıp uygulamaları doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Kadıköy Şube Müdürlüğünce düzenlenen 11.01.2012 tarihli raporda katılanın kolundaki sol olecranon parçalı kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu yönündeki rapor içeriğine karşın, kemik kırığı doğuran yaralanmalarda kırığın derecesine göre sanığın cezasında yarı oranına kadar artırım öngören TCK’nın 87/3. maddesi gereğince uygulama yapılırken kırığın yaşamsal fonksiyonlara etkisi ile orantılı olarak makul bir oranda artırım yapılması yerine Yerel Mahkemece 5237 sayılı TCK’nın 3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesini de ihlal edecek şekilde artırım oranının 1/3 olarak fazla tespitinde isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün bozulmasına karar verilmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu Karar Numarası: 2019/61)
Kasten Yaralama Sonucu Ölüm ile Kasten Öldürme Arasındaki Fark
Sanığın bekar olduğu ve uzun süreden beri 96 yaşında yatalak durumda bakıma muhtaç annesi maktule ile birlikte yaşadıkları, maktulenin bakımını sanığın üstlenmiş olduğu, annesini öldürmesini gerektirecek herhangi bir sebebin bulunmadığı, savunmasına göre olay günü kıskançlık sebebiyle ve alkollü olmasının verdiği etki ile maktulenin kafa bölgesine tokat ve yumrukla vurması sonucunda künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu maktulenin öldüğü ve meydana gelen yaralanma ile ölüm sonucu arasında illiyet bağının bulunduğu anlaşılan olayda;
Sanığın öldürme kastının şüpheli kaldığı ve kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığından, kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak suçundan 5237 Sayılı TCK.nun 87/4. maddesi 2. cümlesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beden bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan annesini kasten öldürme suçundan hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi – Karar: 2017/3381).
Kamu Görevlisini Basit Yaralama Suçu Şikayete Tabi Değildir
Alkollü olan sanığın, hastane acil servisinde görevli doktordan istediği uzun süreli rapor talebinin kabul edilmemesi üzerine, mağdur doktora karşı gerçekleştirdiği hakaret ve yaralama eylemlerinin, 5237 Sayılı T.C.K.nın 125/3-a, 86/3-c maddelerine uyduğu ve aynı Kanunun 86/3. maddesinin son cümlesi ile 131/1. maddesine göre de bu suçların kovuşturulmasının şikayete bağlı olmadığı gözetilmeden, şikayetten vazgeçme sebebiyle düşme kararları verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Karar: 2015/2275).
Topo Hukuk Bürosu uzun yıllardır hukukun pek çok farklı alanında uzman avukatları vasıtasıyla müvekkillerine hem hukuki danışmanlık hem de avukatlık hizmeti sağlamaktadır. Ceza hukuku, ekibimizde yer alan avukatların oldukça bilgili ve tecrübeli oldukları hukuk dallarının başında gelmektedir. Kasten insan yaralama suçu hakkında daha fazla bilgi almak için uzman avukatlarımızla görüşebilirsiniz, sorularınızı internet sitesinde yer alan Avukata Sor sayfamızı ziyaret ederek ekibimize iletebilirsiniz.