Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK’nın “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında madde 109’da düzenlenmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. TCK m.109/1’e göre, bir kişiyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak özgürlüğünden yoksun bırakan kişinin cezalandırılacağı öngörülmüştür. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu serbest hareketli bir suçtur. Aynı zamanda kişiyi k ya da bir yerde kalmak özgürlüğünden mahrum edilmesi sebebiyle bu suçun seçimlik hareketli olduğunu söylememiz de doğru olacaktır.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile korunmak istenen hukuksal yarar kişinin yer değiştirme özgürlüğüdür. Bu suçun faili herkes olabilir; kamu görevlisinin bu suçu işlemesi TCK’da nitelikli hal olarak belirtilmiştir. Mağduru teknik araç ya da bir başkasının yardımı olsa dahi hareket serbestisine sahip olan gerçek kişilerdir. Suçun çocuğa karşı işlenmesi durumunda nitelikli hal oluşacağı için, bu suç açısından yaşın önemli olduğunu söylemeliyiz.
TCK m.109’da bu suçun temel halinin yanı sıra nitelikli hallerine de yer verilmiştir. Söz konusu nitelikli hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda faile verilecek olan cezanın ağırlaştırılması gerekecektir. TCK m.109/2’ye göre, suç teşkil eden bu fiili işlemek için veya işlenmesi sırasında cebir, tehdit veya hile kullanılmış olması cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haldir. TCK m.109/3’te ise altı bent halinde nitelikli hallere yer verilmiştir.
Bunlar; suçun silahla işlenmesi, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi, suçun kişinin yerine getiriyor olduğu kamu görevini kötüye kullanma sebebiyle işlenmesi, suçun kamu görevinin sağlamış olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlenmesi, suçun üstsoy, altsoy veya eşe karşı işlenmesi ve son olarak suçun çocuğa,beden veya ruh bakımından kendini savunması mümkün halde olmayan kişiye karşı işlenmesi halidir. Tüm bu nitelikli hallerin yanı sıra kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olursa da faile verilecek olan ceza arttırılacaktır. Aynı zamanda m.109/5’te suçun cinsel amaçla işlenmesi konusuna değinilmiş ve bu durumda da failin daha ağır cezalandırılacağı öngörülmüştür.
Haksız bir saldırının söz konusu olduğu hallerde kendisini kurtarmak maksadıyla saldırganın özgürlüğünün kısıtlanması halinde kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçu oluşmuş olmayacaktır. Çünkü ortada meşru savunma vardır ve bu bir hukuka uygunluk nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.
İçindekiler
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cezası
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, suçun temel halinde ve nitelikli hallerinde elbette ki farklı oranlarda cezalandırmayı gerektirmektedir. TCK m.109’da yer alan suçun temel halinin işlenmesi durumunda fail hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Fakat m.109/2’de yer alan hükme göre, failin suçu işlemek için ya da işlemesi esnasında cebir, hile veya tehdite başvurması durumunda 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilecektir. Bu suçun aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan nitelikli hallerden birine sahip olması durumunda ise az önce saymış olduğumuz fıkralara göre verilecek olan ceza bir kat arttırılacaktır. Suçun mağdurunun ekonomik bakımdan önemli bir kayba uğraması halinde ise faile hapis cezasının yanı sıra ayrıca bin güne kadar adli para cezası da verilecektir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu eğer bir cinsel amaç doğrultusunda işleniyorsa faile, yukarıdaki fıkralarda belirtilen cezalar yarı oranında arttırılarak hükmolunacaktır. Suçun işlenmesi sırasında ya da suçun işlenmesi amacıyla kasten yaralama suçunun nitelikli halleri gerçekleşmişse ayrıca bu suçtan dolayı da fail cezaya hükmedilecektir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Buna göre, suçu işleyen kişi bu suç sebebiyle soruşturma başlamadan önce mağdurun kendisine bir zararı dokunmaksızın onu kendi isteğiyle güvenilir bir yere serbest bırakacak olursa, bu durumda faile verilecek olan ceza üçte ikisine kadar indirilecektir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçuna Teşebbüs
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, mağdurun kendi isteği ile bulunduğu yeri değiştirebilme özgürlüğünün ortadan kaldırılması ya da sınırlandırılması ile birlikte tamamlanan bir suçtur. Suçun tamamlanmış olması için belirli bir süre öngörülmemişse de bu suç, kesintisiz bir suç olarak karşımıza çıkmış olduğundan dolayı kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakmanın bir süre devam etmiş olması gerekmektedir. Bu sebeple de suçun tamamlanma ve bitme anı birbirinden farklı olabilmektedir. Suçun tamamlanma anı, mağdurun özgürce hareket etme özgürlüğünün sınırlandırılması; bitme anı ise mağdurun özgürlüğüne kavuştuğu an olarak kabul edilebilir. Bu ayrımın yapılmasının en önemli sonucu ise suçun iştirakı bakımından. Bu suç açısından, suçun bitme anına kadar iştirak mümkündür.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu salt hareket suçu olması sebebiyle buna teşebbüs mümkündür. İcra hareketlerinin tamamlanamaması halinde teşebbüsten söz edilebilir. İcra hareketlerinin tamamlanma aşamasına kadar gönüllü vazgeçme hükümleri bu suçta uygulama alanı bulmaktadır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Unsurları
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun maddi unsuru, bir kişinin diğer bir kişinin hareket etme özgürlüğünü sınırlamasıdır. Yani bir kimsenin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek ya da bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakılması halinde bu suç oluşmuş olacaktır. Söz konusu suçun oluşabilmesi için mağdurun bir yere kapatılmış olması gerekmemektedir. Aynı zamanda mağdur, değişik şekillerde özgürlüğünden yoksun bırakılmış olabilir. Dolayısıyla bu suç, serbest hareketli bir suçtur. Bunun yanı sıra suçun oluşması açısından mağdurun kendi kendine özgürlüğünü tekrardan elde edebilmesinin olanaksız hale getirilmiş olmasına gerek yoktur. Eğer mağdur, istediği şekilde hareket etmesine mani olmak için konulmuş engelleri rahatlıkla yenemeyecek durumda ise suçun oluşması mümkündür. Örneğin, mağdurun bulunduğu evin kapısı açık olmasına rağmen kapının dışında mağdurun evi terk etmesi önlemek maksadıyla bir nöbetçi veya bir köpek varsa bu suç oluşmuş olacaktır.
Mağdurun yerini değiştirebilmesi için gerekli araçları kullanmasına engel olan kişi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlemiş olacaktır. Fakat kişiye basit engellerin çıkarılması her durumda bu suçun oluştuğu şeklinde algılanmamalıdır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmanın çok uzun bir süre devam etmiş olması suçun oluşumu bakımından önem arz etmez. Söz konusu sürenin hukuken önemli olması yeterlidir. Aynı zamanda bu suç, kasten işlenebilen bir suç olması sebebiyle saikin bir önemi yoktur. Fakat suçun olası kastla da işlenmesi mümkündür; bu durumda ceza indirilecektir. Suçun, terör amacıyla bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenmesinin söz konusu olduğu durumlarda ise terör suçu oluşmuş olacaktır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Hakkında Yargıtay Kararları
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun teşebbüs aşamasında mı kaldığı yoksa tamamlanmış mı olduğu çoğu zaman bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim Yargıtay bir kararında bu durumun benzer olaylar açısından açığa kavuşturulmasını sağlamıştır. Buna göre, sanıklar zorla bir mağdureyi araca bindirmiş ve İzmir ilinden Manisa iline doğru götürmeye başlamışlardır. Bu sırada İzmir ilinin 6 km dışında yol kontrolü yapmakta olan kolluk kuvveti ihbar üzerine aracı durdurmuş ve mağdureyi kurtarmıştır. Bu olay karşısından Yargıtay, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun tamamlandığına karar vermiştir. ( Yar. 14. CD., 2.7.2012, 5831/7567)
Suçun oluşması bakımından belirli bir sürenin kanunda öngörülmüş olmadığını daha önce de belirtmiştik. Nitekim Yargıtay çok yakın tarihli bir kararında on dakikalık özgürlük kısıtlamasının tespit edilmiş olduğu bir olayda bu süreyi suçun oluşumu açısından yeterli görmüştür.