Erişimin engellenmesi, erişim engelleme kararına itiraz gibi kavramlar Türk Hukuk Sisteminde yeni yeni oluşan kavramlardır. İnternette yapılan paylaşımlarla birlikte onur kırıcı, kişilik haklarını zedeleyici, özel hayatı ihlal eden veya suç oluşturan paylaşımların da artması içeriklerin denetlenmesini gerektirmiştir. Bu gereklilik neticesinde dünyada olduğu gibi ülkemizde de hissedilen mevzuat eksikliği giderilmeye çalışılmıştır. Makalemize konu olan bu kavramlar Türk Hukuk Sistemine 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile girmiştir. Günümüzde internetin önemini tartışmaya elbette gerek yoktur. Yapılan araştırmalar da insanların hayatlarını işgal edercesine hayatlarında var olan internetin önemini bize göstermektedir. İnternetin yararlarının dışında elbette doğru ve ölçülü kullanılmadığı zaman zararları da mevcuttur. Kanun koyucu 2007 yılında kabul ettiği 5651 sayılı kanunla bu zararların suç oluşturma şüphesinin mevcut olduğu hallerde suçun oluşumunun önüne geçmek ve toplumun düzenini korumak için birtakım tedbirler almaya yönelmiştir.
5651 sayılı kanun 8. maddesinde sayılan suçların oluştuğu konusunda şüphe duyulduğu zaman o içeriğe erişimin bazı makamlarca engellenmesine karar verilebileceğini kabul etmiştir. Ve suçları da birer birer sayarak katalog haline getirmiştir. Böylece yorum yolu ile başka suçların oluşmasında şüpheye düşüldüğü vakit internette erişimin engellenmesi kararının verilmesinin önüne geçmeye çalışmıştır. Fakat bu husus da yazarlar farklı görüşler içerisinde olabilmektedirler. Yani kanun koyucunun suçları katalog halinde sayması ve sınırlamasını doğru ve gerekli bulanlar gibi bunun doğru olmadığını savunan yazarlar da mevcuttur.
Erişimin engellenmesi doğrudan doğruya Anayasal ilkelerimizle alakalı bir meseledir. Anayasa’nın 22. maddesinde hüküm altına alınan haberleşmenin özgürlüğü olsun gerek 25. maddedeki düşünce ve kanaat özgürlüğü ilkesi olsun erişimin engellenmesi ve erişim engelleme kararına itiraz Anayasal ilkelerimizi ilgilendiren bir meseledir. Erişimin engellenmesi hukuka aykırı bir durum değildir.
Genel bir açıklama şeklinde ifade etmiş olduğumuz erişimin engellenmesi ve erişimin engellenmesine itiraz konularına daha ayrıntılı değinelim.
İnternette Erişimin Engellenmesi
Erişimin engellenmesi internet ortamında bulunan içeriğin hukuka aykırı olması durumunda yetkili makamlar tarafından kaldırılması demek değildir. Yetkili makamlar aracılığı ile hukuka aykırı olan içeriğe ulaşımının engellenmesini daha açık bir ifade ile o içeriğe diğer kişilerin ulaşmasının zorlaştırılmasını ifade etmektedir.
İnternetteki içeriklere erişim engelinin getirilmesi bir yaptırım değildir. Kanun koyucu bunu 5651 sayılı kanunda açıkça izah etmiştir. Erişimin engellenmesi kararı az önce de ifade ettiğimiz üzere bir yaptırım bir ceza niteliği taşımamakta daha çok bir tedbir görevi bulundurmaktadır. Birazdan ifade edeceğimiz gibi bir internet sitesine erişimin engellenmesi kararı verilen o içerik internet sayfası üzerinden kaldırıldıktan sonra erişimin engellenmesi kararı itirazı dikkate alınarak erişime olan engel kaldırılabilmektedir.
Günümüzde internetin hayatımızda eksilmeyen hatta artan bir önemi olduğundan dolayı internet üzerinde birçok kişi haklarını ihlal edilebilmekte, müstehcen görüntüler ve milli güvenliği tehlikeye sokabilecek birçok husus mevcut olabilmektedir. Bu nedenle kanun koyucu bu koymuş olduğu tedbirle bozulması muhtemel olan düzeni koruma altına almaya çalışmıştır.
Erişim engelleme kararı mahkemenin vermiş olduğu bir hükme dayanılarak verilmez bu nedenle 5651 sayılı kanunun 8. maddesinde sayılan suçların oluşma şüphesine dayanılarak hüküm verilmeden uygulanan bir husustur.
Erişimin Engellenmesi Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
Erişimin engellenmesi mevcut olduğu gibi erişim engelleme kararına da itiraz edilebilmektedir. Günümüzde her ne kadar suç oluşma şüphesi ile erişimin engellenmesine karar verilebilse de bazı durumlarda erişimi engellenen kişi haksız yere zarara uğrayabilmektedir. Bu nedenle erişim engelime kararına itiraz önemli bir husustur.
Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki ister kişilik hakkı ihlal edilmiş kişi erişimin engellenmesi kararı istesin isterse kişi web sitesinde herhangi bir suç oluşturacak ya da bir kişinin kişilik hakkına zarar verecek bir içerik olmadığını ve haksız yere erişim engellenmesi kararı verildiğini iddia ederek erişim engelleme kararına itiraz etsin her iki farklı görüşte olan bu iki kişi bir bilişim avukatı ile çalışmalıdır.
“Erişim engelleme kararına itiraz nasıl olur?” sorusunun cevabı hakkında şöyle devam edebiliriz:
Erişim engelleme kararını veren makam erişim engelleme kararına itiraz edileceği zaman oldukça önemli olmaktadır. Çünkü kararı veren makama göre itirazın yapılacağı makamda da değişiklik olmaktadır. Buna göre eğer hakları ihlal edilen kişi erişim kararına itiraz edecekse ve kararı Cumhuriyet Savcısı vermiş ise bu durumda Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edecektir. Erişimin engellenmesi kararı Sulh Ceza Hâkimliği tarafından alınmış ise menfaati zedelenenler kendisini izleyen hakimliğe erişim engelleme kararına itiraz edebilirler.
Bu husus 5271 s. CMK M.268’de açıkça belirtilmiş olup bir yerde birden fazla sulh ceza hakimliği varsa numara olarak bir sonraki hakimliğe itiraz edilmesini gerektirir. Bu anlamda örneğin 2.Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen erişim engelleme kararına karşı 3.Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunulacaktır. Ancak karar son numaralı hakimlik tarafından verilmiş ise 1 numaralı hakimliğe itiraz edilmelidir. Bir yerde tek sulh ceza hakimliği bulunuyorsa ve fakat ağır ceza mahkemesi varsa en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yer sulh ceza hakimliğine itirazda bulunulur. Görüldüğü üzere başvurunun nereye yapılacağı erişim engelleme kararına yapılacak itirazlarda menfaati zedelenen başvurucunun kafasını karıştırabilen bir husustur. Bu noktada yaşanabilecek usulü problemlerin önüne geçebilmek bilişim avukatına danışarak mümkün olur.
Erişim engelleme kararına itiraz edecek olan kişiler menfaati etkilenen kişiler olup erişim engelleme kararının öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde başvuru yapılmalıdır ilgili makama.
Erişim engelleme kararı 15 Temmuz 2016’dan önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından veriliyordu. TİB kapatılınca yetkileri Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na devredildi. Bazı hallerde BTK karar verebilmektedir. Bu durumda da BTK verdiği kararı hâkim onayına sunması gerekir. Eğer hâkim onayına sunmazsa erişim engelleme kararı geçersiz olmaz fakat idari tedbir olur.
BTK tarafından verilen idari tedbir niteliğindeki erişim engelleme kararına itiraz ise üç farklı yolla gerçekleştirilebilir. İlgili kişi veya kurum bu idari tedbirlere yapılacak itiraz başvurusunu e-devlet üzerinden, posta yoluyla yahut elden teslim suretiyle yapabilir. Elden teslim BTK’ya yazılacak ıslak imzalı bir dilekçe ile alan adı sahipliğine ilişkin ödeme belgesinin Kurum’a verilmesi şeklinde yapılır. İtiraz başvurusu yapan tüzel kişiyse başvurana ilişkin imza sirkülerini, gerçek kişiyse nüfus cüzdanının onaylı suretini dilekçesine eklemek durumundadır. Anılan belgeler E-Devlet üzerinden yapılan itirazlarda da gerekli olup başvuruya eklenmelidir.
“Erişim Engelleme Kararına İtiraz Hakkında Merak Ettiklerinizi, Topo Hukuk’a Danışın.”
Erişim Engelleme Kararına Neden Olacak Suçlar
İlgili kanunun ilgili maddesinde ifade edildiği üzere erişimin engellenmesi kararının verilmesi için meydana gelme ihtimalinde şüphe olacak suçlar sınırlıdır. Yani kanunda sayılan sınırlı suçların meydana gelmesi üzerine yahut meydana gelmesinde ihtimal bulunması üzerine erişimin engellenmesine karar verilebilir. Erişim engelleme kararına neden olan suçlar şunlardır:
- İntihara yönlendirme
- Çocukların istismarı
- Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
- Sağlık için tehlikeli madde temini
- Müstehcenlik
- Fuhuş
- Kumar oynaması için yer ve imkân sağlama
- Atatürk aleyhine işlenen suçlar
Yukarıda anılan suçların yanında bazı içerikler hakkında kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi sebebiyle erişim engeli kararı verilmesi de mümkündür. Bu kapsamda haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler web sitesinden içeriğin yayından kaldırılmasını veya hakimin erişim engelleme kararı vermesi talebinde bulunabilir. Bu hallerde yalnızca ilgili içerik hakkında erişim engellenmesi kararı verilmesi, içeriğin yayınlandığı web sitesine erişimin tamamen kapatılmaması ifade özgürlüğü kapsamında dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Erişim Engellenme Kararının Kaldırılması
Erişim engelleme kararına itiraz sonunda yetkili makamlar kanuna aykırı bir durumun olmadığını tespit ettikleri takdirde erişimin engellenmesini kaldırabilmektedirler. Kanunda sayılı olan -yukarıda saydığımız suçlar- suçları oluşturan içeriğin görüntülenmemesi için verilen erişimin engellenmesi kararı o suçları oluşturan istenemeyen içeriğin yayından kaldırılması halinde kaldırılmaktadır.
Erişim engelleme kararına itiraz eden bireyin itirazını dikkate alarak erişimin engellemesini kaldıracak makamlar değişiklik gösterebilmektedir. Şöyle ki eğer erişimin engellenmesi kararı soruşturma aşamasında alınan bir karar ise Cumhuriyet Savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında alınan bir karar ise mahkeme tarafından kaldırılabilmektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse erişimin engellenmesi hususunda meydana gelebilecek uyuşmazlıklarda bireye yardım edebilecek ve hukuki boyutu takip edebilecek olan avukat bilişim avukatıdır. Erişim kararının verilebileceği durumlar 5651 sayılı kanunun ilgili maddesinde sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Erişim engelleme kararına itiraz eğer dava adli yargıda görülecekse mümkündür. Yani eğer erişim engellenin kaldırılmasıyla alakalı erişim engelleme kararı BTK tarafından alınmış ise idari yargıda iptal davası açılmalıdır.