İçindekiler
İtirazın İptali Davası Nedir?
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunu m.67’de öngörülen, ödeme emrine itiraz etmek suretiyle icra takibinin durması sonucunda alacaklının takibe devam edebilmesi için açılacak dava türüdür. Borçlunun takibe itiraz etmesiyle duran takibe devam edilebilmesi için alacaklının bu itirazı bertaraf etmesi şarttır. İtirazın bertaraf edilebilmesi, diğer bir ifadeyle hükümden düşürülmesi için alacaklı itirazın iptali davası veya itirazın kaldırılması yollarından birine başvurabilecektir.
İcra takibi hususunda, alacaklının icra dairesine başvurması sonucunda borçluya bir ödeme emri gönderilmektedir. Bu ödeme emrine karşı borçlu süresi içerisinde icra dairesine itiraz ederse icra takibi başka bir işleme gerek kalmaksızın durur. Bu itirazın sonuçlarının ortadan kaldırılması için alacaklının dava açması gerekmektedir. İtirazın iptali davası nedir dediğimizde de aslında itirazın hükümden düşürülmesi yollarından birinden bahsedilmektedir.
Hangi Durumlarda Açılabilir?
İtirazın iptali davası borçlunun ödeme emrine itirazının sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla başvurulabilecek hukuki yollardan bir tanesidir. Bu anlamda ilk olarak itirazın kaldırılması yoluna başvurmayan ya da başvuramayan alacaklının itirazın iptali davası açabileceği söylenebilir. İtirazın kaldırılması davası açılabilmesi için alacaklının elinde İİK m.68 ve 68/b’de belirtilen belgelerden birinin bulunması gerekmektedir. Bu belgeler:
- İmzası borçlu tarafından ikrar edilmiş adi senet
- İmzası noterlik tarafından onaylanmış senet
- Resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya belgeler
- Kredi kurumları ile ilgili belgelerdir.
Alacaklı yukarıda belirtilen nitelikte bir belgeye sahip değilse yapılan itiraza karşı yalnızca itirazın iptali yoluna başvurabilir. Bununla birlikte elinde sayılan belgelerden olan alacaklı seçim hakkı kullanarak dava açmışsa daha sonra itirazın kaldırılması davası açamayacaktır.
İtirazın iptali davası açma hususunda takip borçlusunun itirazı borca ya da imzaya yapmış olması yönünden bir fark bulunmamaktadır.
Son olarak belirtmek gerekir ki borçlu yapılan takibe itiraz etmemiş veya yapmış olduğu itiraz geçerli değilse itirazın iptali davası hukuki yarardan yoksunluk sebebiyle açılamayacaktır.
İtirazın İptali Davası Nasıl Açılır?
İtirazın iptali davası davacısı takibin alacaklısı, davalısı ise takibin borçlusudur. Alacaklı dava dilekçesinde borçlunun itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep eder. Buna göre dava sonucunda verilecek olan hüküm yalnızca takibin devamını sağlayacaktır. Diğer bir ifadeyle dava sonucunda verilen hüküm ilamlı icraya konu edilemez.
İtirazın iptali davası açma alacaklının süresi içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye bir dilekçe ile başvurması ile gerçekleştirilir. Dava genel hükümlere göre harca (karar ve ilam harcı) tabidir. İlama dayanmayan takip isteklerinde alınan binde beş oranında peşin harç dava yoluna müracaat halinde alacaklıya geri verilir. Bu miktar alacaklı isterse itirazın iptali davası harcına mahsup edilebilir.
İtirazın İptali Davası Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
İtirazın iptali davası dilekçesi davacı alacaklı veya vekili tarafından hazırlanarak imzalanmalıdır. Dilekçenin yazımında icra takibine itiraz edilen kısım dava değeri olarak belirtilmelidir. Dava konusu itirazın iptali ile takibin devamı talep edilmelidir. Bununla beraber dilekçede borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi isteminde de bulunulmalıdır. Alacaklı takibin durdurulması sebebiyle alacağın %20’sinden daha fazla miktarda zarara uğramış ise zararını ispat etmesi şartıyla daha fazla tazminat talebinde bulunabilir.
İtirazın iptali davası dilekçesi hazırlanmasında alanında uzman bir icra avukatından destek alınması önemlidir. İtirazın iptalinde borcun varlığının ve itirazın haksız olduğunun kanıtlanması alacaklının yükümlülüğündedir. Delillerin toparlanması ve mahkemeye sunulmasında titiz bir çalışma gerektirmektedir. Hak kayıplarının önlenmesi amacıyla dava süreci mevzuata hakim, icra hukuku alanında tecrübeli bir avukatla yürütülmelidir.
Aşağıda fikir oluşturmak amacıyla itirazın iptali davası dilekçe örneği vermiş olup dilekçenin davanın en önemli belgesini teşkil ettiğini hatırlatmakta fayda görüyoruz. Ancak her dilekçe uyuşmazlığın kendine özgü niteliklerine göre yazılmalıdır. Dava dilekçesinin hazırlanmasında Topo Hukuk Bürosu icra avukatı kadromuza danışmak için iletişim sayfasından bizlere ulaşabilirsiniz.
İtirazın İptali Davası Dilekçe Örneği
… ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE,
İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DOSYA NO : … İcra Müdürlüğü, 2020/…. E.
DAVACI : Ad Soyad, Adres
DAVALI : Ad Soyad, Adres
DAVA DEĞERİ : … TL
DAVA KONUSU : Davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talebimizdir.
AÇIKLAMALAR :
1- Davalı … ile … A.Ş’ye olan borcunu ödeyebilmesi amacıyla 12/11/2018 tarihinde bir sözleşme yapmış bulunmaktayım. İhtiyacı olan … TL’yi banka kayıtlarında da görüleceği üzere 15/11/2018 tarihinde davalının hesabına geçirdim.
2- Kanıt niteliğinde olması amacıyla borçlu ile aramızda yaptığımız sözleşmeyi yazıya geçirmiş olup borçlu …’ya imzalattım. Sözleşme belgesini dilekçeme EK olarak mahkemenize sundum.
3- Davalıdan olan alacağımın tahsili amacıyla … tarihinde … İcra Dairesinde 2020/… Esas sayılı dosya numarası ile takip başlatılmıştır. Ancak borçlu bu takibe elimde bulunan sözleşmeye ve banka kayıtlarına rağmen haksız olarak itirazda bulunarak icra takibinin durdurulmasına sebep olmuştur.
4- Haksız yapılan itirazın kaldırılarak takibe devam olunması için işbu davayı açmak zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : İcra İflas Kanunu m.67 ve ilgili yasal mevzuat
HUKUKİ DELİLLER : … Esas sayılı İcra Müdürlüğü Dosyası, Banka Kayıtları, Davalı tarafın imzalamış olduğu 12/11/2018 tarihli sözleşme, Bilirkişi İncelemesi ve her türlü yasal kanıt.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklamış olduğumuz sebeplerle
1- Borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini,
2- Borçlunun takibe haksız olarak itiraz yöneltmiş olması sebebiyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine
3- Yargılama giderlerinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ederim.
EKLER:
DAVACI
Ad Soyad
İmza
Sıkça Sorulan Sorular
İtirazın İptali Davasında Görevli Mahkeme Hangisidir?
İtirazın iptali davasında görevli mahkeme genel hükümlere göre belirlenecektir. Buna göre aksine bir düzenleme bulunmayan hallerde davada görevli mahkeme Hukuku Muhakemeleri Kanunu m.2 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir.
Görevli mahkemenin tarafların durumuna ve aralarındaki ilişkinin hukuki niteliğine (ticari, tüketici vb.) ve özel kanunlardaki hükümlere göre değişiklik göstermesi mümkün olup her uyuşmazlığın kendine özgü koşulları ayrıca değerlendirilmelidir. Örneğin tarafları tacir olan ticari işlerden doğan bir borca itiraza karşı açılan davanın görülmesinde asliye ticaret mahkemesi görevli olacaktır.
İtirazın İptali İspat Yükü Ne Anlama Gelir?
İtirazın iptali ispat yükü alacaklının alacağını ispat etmesi yoluyla borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini ifade etmektedir. Hukuk Genel Kurulu 2006/19-260 Esas, 2006/251 Karar sayılı kararında itirazın iptali davasında ispat yükünün kural olarak davacı alacaklıda olduğunu belirtmiştir. İspat edilmesi gereken alacak yalnızca borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır.
İtirazın iptali davası genel hükümlere göre görüldüğünden ispat hususunda da delil değerlendirmesi genel hükümler kapsamında yapılacaktır. Bu ifade alacaklının alacağını ispat etmesi için İİK m.68 ve 68/b’de belirtilen belgelerle sınırlı olmadığı anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle alacaklı alacağını her türlü delille ispatlayabilir.
İtirazın İptali Davası Açma Süresi Var mıdır?
İtirazın iptali davası açma süresi İİK m.67’ye göre bir yıldır. Buna göre dava itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Bir yıl geçtikten sonra dava açılamayacak olup açılan dava reddedilmelidir. Ancak alacaklının bir yıllık sürenin dolmasından sonra genel hükümlere göre alacak davası açması mümkündür. Belirtmek gerekir ki itirazın iptali dava süresini geçirdiği için genel hükümler uyarınca açılan alacak davası takip hukuku sonuçlarını doğurmayacaktır.
Faize İtiraz Takibi Durdurur mu?
Faize itiraz takibi durdurur. Kanun koyucu borçlunun, ödeme emrine itiraz ederken itiraz sebeplerini bildirmesini zorunlu tutmamıştır. İcra takibinde yer alan borcun herhangi bir kısmına itiraz edilmesi mümkündür. Bu sebeple faize itiraz icra takibinin durması sonucunu doğuracaktır. Dolayısıyla faize itiraz halinde de itirazın iptali davası açılması mümkündür.
İtirazın İptali Cevap Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
İtirazın iptali cevap dilekçesi hazırlanırken borçlu itiraz sebepleriyle bağlı değildir. Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere borçlu ödeme emrine itiraz ederken itiraz sebeplerini belirtmek zorunda değildir. İcra dairesine itirazını ileri sürerken yalnızca “İtiraz ediyorum.” demesi yeterli olmaktadır. Bu itiraza karşı açılan itirazın iptali davasında daha önce ileri sürmediği tüm itirazlar sebeplerini ileri sürme hakkına sahiptir. Fakat borçlunun itiraz sebeplerini cevap veya ikinci cevap aşamasında belirtmesi gerekmektedir. Borçlu cevap veya ikinci cevap dilekçesinde bildirdiği savunmalarını daha sonra genişletemez ya da değiştiremez.
Cevap dilekçesi nasıl hazırlanır dediğimizde borçlunun yapması gereken kendisine tebliğ edilen dava dilekçesinde belirtilen iddialara karşı savunmalarını açıklamasıdır. Bununla birlikte varsa ödeme emrine itiraz sebeplerini de cevap dilekçesinde ileri sürmelidir.
Cevap dilekçesinde talep edilmesi gereken önemli bir husus da kötü niyet tazminatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kötü niyet tazminatı alacaklının takip başlatmasında haksız ve kötü niyetli olması durumunda hükmedilecek olan tazminat türüdür. Burada dikkat edilmesi gereken alacaklının takipte hem haksız hem de kötü niyetli olmasıdır. Mahkeme bu durumda alacaklıyı reddedilen miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edecektir.
İtirazın İptali Davası Kısmi Açılabilir mi?
İtirazın iptali davasının kısmi olarak açılması mümkündür. Kısmi dava alacağın yalnızca bir bölümü için açılan dava türüdür. Alacağın tümü aynı hukuki ilişkiden doğmuşsa alacaklı alacağının tümü ya da bir kısmı için dava açma hakkına sahiptir. Fakat bir alacağın belirli bir kısmının talep edilebilmesi için alacağın bölünebilir nitelikte olması şarttır. Aksi halde kısmi dava açılamaz. Bu husus HMK m.109’da “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.” denilmek suretiyle ifade edilmiştir.
İtirazın iptali davası hakkında ayrıntılı bilgi almak için sitemizde bulunan Avukata Soru Sor hizmetinden faydalanabilirsiniz. İtirazın iptali ile diğer icra hukuku uyuşmazlıklarınız hakkında Topo Hukuk Bürosu icra avukatlarımıza danışmak için tıklayınız.